Geçen sayımızda dokuz ay önce belediye başkanına verdiğimiz "Yenimahalle Belediyesi Dosyası"nı açmıştık. Bu sayımızda kaldığımız yerden olanları anlatmaya devam ediyoruz. 
Çözüm bekleyen sorunlar olduğu gibi kaldı. Bizse umutla bekliyoruz.

Verdiğimiz dosyanın 4. maddesinde, "Yeşil alan bildiğimiz bazı yerler imara açılmış bulunmaktadır. Bölgemizdeki yeşilin planlar uğruna yok edilmesinin önlenmesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi gerekmektedir." demiş, “a” maddesini geçen sayımızda anlatmıştık.

Dragos villalarının yanındaki alandaki toprak yığışımını sormuştuk. Hala da sorumuza yanıt bekliyoruz. Burayı Orman Bölgesi olarak biliyoruz. Buraya toprak yığışımının nedenini soruyoruz. El yordamıyla aldığımız bilgiler buraya ağaç dikileceği doğrultusunda, ancak yığılan toprağın üst kısmının sık sık düzlenmesi burada bina yapılacağı konusunda halkı tedirgin ediyor...

Konutkent 1,5'taki durumun derhal ele alınmasını ve çözüm bulunmasını istedik. Ancak Sayın Belediye Başkanımız buraya imar izni verdi ve bilindiği gibi yüz kadar yetişmiş ağaç greyderlerin altında kaldı. Çevredeki halk buraya müdahale etti. Sonuçta 15 gün kadar bu alanda inşaat makineleri çalıştı, temel kazıldı ama inşaat öylece kaldı. Belediye yetkililerine sorduğumuzda, burnumuza yasaları dayadılar. Burasının tapusu inşaat yapanın üzerine imar izni vermekten başka yolumuz yoktu, dediler.

ALACAATLI'DAKİ KAÇAK YAPI...
Alacaatlı'da bir inşaat yapıldı. Köyün içinde (o zaman Alacaatlı köydü) yedi katlı, devasa bir bina konduruluverdi. Binanın arsası 500 m2 olmasına karşın inşaat alanı da o kadardı. Sağındaki, solundaki, arkasındaki arsalar kullanılamaz hale geldi bu inşaatın başlaması ile. Ne çevredeki arsa sahipleri ses çıkarabildi, ne de köyün muhtarı!

Türkkonut'a gelip gidenler yedi katlı binanın incecik kolonlar üzerinde duruşunu görünce iliklerine kadar ürperiyorlardı. Bina ha yıkıldı, ha yıkılacak gibi duruyordu. Devletin, belediyenin bu işe dur demesi gerekiyordu. Çayyolu Platformu'nun da gelen şikayetler üzerine durum dikkat çekti. Durum dosyaya ekledi ve belediye başkanına verildi. Aradan on ay geçti ama belediye hiçbir şey yapmadı.

Binayı yaptıran ünlü belediye başkanının kızkardeşi olduğu yolunda söylentiler çıktı. Binanın mimarı, sorumlu müteahhidi ve de denetim firması belli değil. O incecik kolonlar bu binayı taşır mı? 

Bu bina nasıl bu noktaya gelene kadar müdahale edilmedi bilemiyoruz ama, bina bitmeden altına işyeri açıldı ve hatta üzerinde "satılık daireler" levhası bile asıldı. 

O işyeri belediyeden nasıl küşat ruhsatı alacak? Daireler nasıl satılacak?

Belediyenin duyarsız kalmasından rahatsız olan birileri bu binanın civarına bunun gibi bir bina konduracaklarını ve belediyenin tavrının ne olacağını merak ettiklerini söylüyorlar.

Belediye burada yasaları uygulamamış, bir şeyleri görmezlikten gelmişti.

NE OLDU? KÖTÜ ÖRNEKLER ÖYLESİNE ÇOĞALDI Kİ...
Biz bunlarla ilgili dosyayı sessizce başkana verdik ve bekledik. Bunlar hep kötü örneklerdi. "Madem ona müdahale etmiyor, bizim yaptığımız ne ki, onu da görmezlikten gelsinler" noktasına sürükleniyordu Çayyolu. Sonuçta istenmeyen noktaya akıverdi bölge. Kaçak yapılar mantar gibi çoğaldı. Şimdi belediye memurlarının elleri kolları bağlı, olanları seyrediyorlar. Bu durumda onların yapabilecekleri bir şey kalmadı.

Bugünlerde Çayyolu'nda belediyenin etkisini görmek istiyor herkes. Her şey başına buyruk gidiyor. Kimileri "aman buranın fotoğrafını çekmeyin" diye ricacı olur noktadalar, kimileri de "Bizim aleyhimize yazı yazma!" diyerek bildiklerini okumaya devam edip bize göz dağı vermeye kalkışıyorlar. 

ÇAYYOLU’NDA ALTINA HÜCUM!
Biz ise, işyerleri yıkılıp ortada kalan; evine ekmek götürmeye çabalayan esnafı korumak için sesimizi mümkün olduğunca kestik! Onlar zarar görmesin diye gelişmeleri izlemekle yetiniyoruz...

Bazıları ise "Ya rüşvet aldınız, ya tehdit" diye soruyorlar... Yani Çayyolu’nda sosyal barış tehlikeye girmiş bulunuyor maalesef. İşte belediyenin verdiği boşluktan birileri kapıları ardına kadar açarak yararlanma yoluna gidiyorlar. 

Rant, bazılarının hiç ihtiyaçları olmadığı halde gözünü döndürmüş bulunuyor...

By-pass yol açıldı. İçler acısı hali herkes görüyor. Yeni yola bakan bir binanın altında oturan bir işyerinin kirası 400 YTL idi. Şimdi ondan 4000 YTL istiyorlar. İşyeri sahibi ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Çünkü aylık cirosu o kadar değil. O zaman çık diyor bina sahibi. Bir diğeri yeni yola bakan dairesinin duvarlarını balyozla yıktırıp mağaza şekline sokmaya çabalıyor... Önceden buradan yer kapmak için hazırlık yapan birilerinin yaptıkları binalar ya yolun altında kaldı, ya da üstünde! Bir imar komedisidir gidiyor. Bu arada bazı barakalar kiralık; ederi de tam 5 bin YTL!

Şenliklerde Duyar’a konuyu ayak üstü aktardık ve Platformda toplantı önerdik. Belediye Başkanı kaçak yapılaşma olmadığı görüşünü ileri sürüyor... “Bizimkiler yaptığında kaçak olmaz, başkaları yaptığında olur” noktasında...

Bunların olacağını çok çok önceden duyurmuştuk. Dosyamızı vermiş, bunları önleyin demiştik. Artık çok geç kaldınız... Çözümsüzlük denizindesiniz şu anda...
Yalnız şunu da belirtelim; burada sorumluluk sadece Yenimahalle Belediyesinin değil; Büyükşehir Belediyesinin de verdiği boşluk azımsanmamalı..