Ankaragücü Kulübü Başkanı İlyas Ertan Sümer, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e çok sert çıktı ve “Kulüp babanın malı değil, gel ve hesabını ver” dedi.
Sümer, yazılı açıklamasında, 1.5 aydır 102 yıllık tarihe sahip Ankaragücü Kulübü’nde başkanlık görevini yürüttüğünü, bugüne kadar hep gözlediğini, dinlediğini ama hiç konuşmadığını vurguladı. Açıklamasında “Şimdi konuşuyorum, herkese sesleniyorum; beyler, ayıp oluyor, hemde çok büyük ayıp” diyen Sümer, şöyle devam etti:
“Futbol takımı, kadın voleybol takımı küme düşmüş, borç 100 milyon liraya ulaşmış. Gelir yok, çünkü Gökçek yönetimince haciz edilmiş. Vergi borcu 18 milyon liraya ulaşmış. Transfer yasağı 8 milyon lira civarında. Bunlar yetmiyormuş gibi FIFA’dan ve Türkiye Futbol Federasyonu’ndan sporcu, teknik direktör, antrenör ve çalışanlara ilişkin ödeme dosyaları yarış halinde geliyor. Bir kulübün bu kadar borcu varsa 50 milyon liralık geliri nerelere harcanmış? Hacizden önceki gelirler bu sayılanlara harcanmışsa halâ kulübün neden bu kadar borcu var? Namus borcu sayılan vergiler, neden ödenmemiş? Niye sporcular fesih mecburiyetinde bırakılmışlar?
Kulübü oksijensiz bırakmış
Hal böyleyken neden Gökçek yönetimi çare yerine gelirlere haciz koydurmak suretiyle kulübü oksijensiz bırakmıştır? Sestak, Haziran ayının sonunda 2 milyon 150 bin avroya alınıp 1 ay sonra neden 400 bin avroya satılmıştır? Neden Ankaragücü Kulübü kayıtlarda görünmeyen 2 milyon 150 bin Avro Bochum Kulübü’ne borçlandırılmıştır? Neden yabancı sporcu Tisdell mukavelesini fesihe zorlanmış ve Ankaraspor ile mukavele imzalatılarak Mersin İdmanyurdu’na verilmiştir. Teknik direktörün kalmasını arzuladığı Turgut Doğan Şahin, Ahmet Gökçek marifeti ile sabahlara kadar süren görüşmeler sonucunda Gaziantep’e gönderilmiş ancak Ankaragücü Kulübü’ne ödemenin yapılması engellenmiştir. Bu ve benzeri tasarruflar ne zaman yapılmıştır diye baktığımda karşıma 30.08.2009 tarihinden sonraki dönem çıkıyor. Yani Ahmet Gökçek ve arkadaşlarının dönemi. Dönemin özeti; gelmişler, yıkmışlar ve mahkeme kararıyla gitmişler. Giderken de ilgili kurum ve kuruluşlara hesap vermedikleri gibi ibrada olmamışlar.”
Takıma sahip çıkan herkese teşekkür eden Sümer, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Gökçek yönetiminden talebimiz; biz bu hesapların içinden çıkamıyoruz. Muhasebe departmanları ibra edilmeyen hesapların içinde boğulmuş vaziyette, lütfen geliniz. Ankaragücü, kimsenin babasının malı da değildir. Kamu yararına bir kurumdur. Bu kurumda görev yapanlar dönemlerinin hesabını vermek zorundadır. Geliniz hesabınızı veriniz ve aklanınız. Aksi durumda başta siz olmak üzere gerekli yasal işlemi yapmayan sizden sonraki yönetimler dahil tüm sorumlular için yargı yolu zorunlu olacaktır. Gün, yargı ile uğraşma zamanı olmayıp, birlik ve beraberlik içinde 102 yıllık tarihe sahip çıkma zamanıdır. Bu son çağrımdır.”
Cumhuriyet Ankara Bürosu
Hiç yorum yok...