Futbolun teknik yönüyle ilgilenenler, bir futbol maçında teknik direktörün maça katkısının % 10 hadi bilemedin %15 civarında olduğunu, esas olanın sahadaki futbolcuların form durumu ve başarma azmi olduğunu söylerler.

Hal böyleyken, sanki başarısızlığın tek sorumlusu hocaymış gibi milli takım teknik direktörünü değiştirip, bulunmaz bursa kumaşıymış gibi Galatasaray'ın hocası Fatih Terim'i göreve getirdiler.

Başka adam yok ya!

Futbolcular aynı kalacak, yine Emreler, Ardalar v.s. başrollerde oynayıp takımı yönetecek, ama hoca değişince her şey düzelecek.

Elinde sihirli değnek var sanki Fatih'in.

Onun bildiği taktikleri görevden alınan Abdullah Avcı bilmiyordu sanki.

*

Fatih hoca, hem Galatasaray'ı, hem de milli takımı bir arada çalıştıracak.

Her iki yerden de ayrı maaş alacak.

Futbolu kurtaracak (!)

Sanki o Fatih, daha bir kaç yıl önce başarısız olduğu için milli takımın başlından alınan Fatih değil.

Sanki o Fatih, İstanbul’da oynanan ve rezaletle sonuçlanan İsveç maçında, yardımcıları Oğuz ve Mehmet’le milli takımın başında olan adam değil.

Sanki o Fatih'in zamanında milli takım destan yazdı.

*

Garip bir ülkeyiz vesselam!

Bir tarafta, insanlar yoksullukla savaşıyor, milyonlar asgari ücrete talim ediyor, diğer tarafta Fatih'ler paraları çuvalla fethediyor.

Galatasaray'dan aldığın az geldi, gel bir de milli takımdan ödeyelim sana deniliyor.

Nasıl olsa Futbol Federasyonun’da para çok.

Spor Toto, Ziraat Bankası, PTT gibi kamu kuruluşları, vatandaştan kazandığı paraları takımlara pompalıyor, onlar da federasyona.

Federasyon da, hocalara ve yöneticilere.

Bakın federasyonda ödenen ücretlere, dudaklarınız uçuklar.

Biz takmışız milletvekili maaşlarına ötekileri gözümüz görmüyor.

*

Demem o ki, senin ülkende futbol bu kadar şaşaaya rağmen bir türlü başarılı olmuyorsa, önce dönüp ben nerede yanlış yapıyorum diye soracaksın.

Bir futbol takımında 11 kişiden 7 si dünya kadar para ödeyip getirdiğin Avrupa’nın artık rağbet etmediği eski ünlü yabancılarsa, senin ülkenin sadece 4 çocuğu takımda yer bulabiliyorsa, sonucuna katlanacaksın.

Milli takımda, kulüplerin yabancı kontenjanını hile yoluyla genişletmek için Türk vatandaşı yaptığı yabancıları da, Türk’müş gibi oynattın da ne oldu.

Sonuç yine hüsran!

O halde bu ısrar niye?

Futbol olsa ne olmasa ne?

Federasyon olarak önce otur, kulüplerin üzerindeki şaibeleri temizle, futbolu anormal paraların kazanıldığı bir sektör olmaktan çıkar.

Fatih’e ödediğin parayla kaç amatör kulübün hayatını kurtaracağını düşün.

*

Varsa futbol, yoksa futbol!

Diğer branşlarda milli olanlar, inşaatlarda ekmek parası kazanmaya çalışıyor, milli atletimiz toprak göçüğünde hayatını kaybediyor.

Futbolda milli olanlar, lüks ve sefahat içinde yaşıyor.

Çünkü futbol toplumun afyonu olmaya hızla devam ediyor.

Naklen yayınlarda kafeler restoranlar doluyor, hem yenilip içiliyor, hem maç izleniyor, maç bitince kornalara basılıp konvoylar oluşturuluyor, meydanlar doldurulup, yollara kapatılıyor.

Taksime adam sokmayanlar bunlara gık demiyor.

Tersine teşvik ediyor.

Zira onları tehlike olarak görmüyor.

Keşke herkes futbolla meşgul olsa istiyor.

*

Böyle bir ülkede aslında Fatih’e ödenen az bile.

İnsanın, milli takıma destek için para toplayası geliyor!