Sn. Başkan, bu semtte ikamet ettiğiniz için mutlaka bilirsiniz, bundan yaklaşık 10 yıl önce Ümitköy’deki GİMA ve Galeria’nın  altındaki market dışında bölgede büyük market bulunmuyordu. 
Çayyolu’nda yaşayanların ihtiyaçlarını karşılamak için de ister istemez birkaç noktada büfe açılmasına izin verilmekteydi.
Zamanla, Arcadium’un altına Migros, hemen karşısına Tansaş, biraz daha ilerisine Öğütler market açıldı. 
Bangabandhu Şeyh Mucibur Rahman caddesi üzerinde bulunan BP benzin istasyonu içine Makro market, Konut 1 olarak anılan bölgede Peynirci ve yine Makro market hizmete girdi.
Daha sonra Angora Migros, Konut 1 Migros, Carrefour, Park caddesi Makro market ve BİM market açıldı.
Bunları Çağdaş, Yunuslar, Şekerciler, Altunbilekler, Çelikler gibi marketler izledi.
Çoban Çiftliği ve Erzincan Mandırayı da sayarsanız şimdilerde hemen her köşe başında bir market bulunmakta.
Bölgede, halkın ihtiyacını karşılaması için yeterli sayıda olmayı bırakın, ihtiyacın çok üzerinde market enflasyonu yaşanmakta.
Sizden önceki belediye yönetimi bu hızlı marketleşmeyi dikkate almış olsa gerek, büfe uygulamasını durdurup yavaş, yavaş büfeleri kapatmaya başladı.
Siz ve ekibiniz ise yönetime geldiğiniz günden itibaren, bundan 10 yıl öncesinde zorunlu olarak yapılmış olup, zamanla ihtiyaç kalmaması üzerine kaldırılmaya başlanılan kent estetiğini de olumsuz etkileyen büfe uygulamasını yeniden başlattınız.
Hiç ihtiyaç yokken, hemen her köşe başına, her parkın içine yeşil alanı daraltma pahasına bir büfe yerleştirerek, “ihalesiz, duyurusuz” dağıttınız.
Bu büfelerin şu veya bu partiliye veya yakınına verildiği, yandaşlara rant sağlandığı söylentileri aldı başını gitti.
Kuşkusuz bütün bunlar insanların elinde bilgi belge olmadığı için söylentiden öteye geçemedi. 
Lakin, böyle olması bazı işlerin “şüyuunun vukuundan beter” olduğu gerçeğini de değiştirmedi.
Bu büfelerin Çayyolu bölgesinin dokusunu bozduğu, özellikle parklarda içki şişeleri ve kutularının atılması suretiyle çevre kirliğine neden olduğu,  geceleri etraflarının alkol mekanı haline geldiği, gürültü kaynağı olduğu ve daha da önemlisi birilerine rant sağlandığı izlenimi yarattığı, dolayısıyla kaldırılmaları gerektiği yönünde yapılan eleştirilere hiç kulak asılmadı.
Büfe açmaya tam gaz devam edildi!. 
Halen, her gün bir yenisi daha açılmakta!.
En son Alacaatlı yolu üzerinde Uludağ Kebap yanı ile Big Chefs restoran önündeki otobüs durağının arkasına bir büfe daha konuşlandırdınız.
Belli ki, eleştiriler haklı da olsa sizi pek ilgilendirmeyecek, bildiğiniz yoldan döndürmeyecek.
Siz ve ekibiniz Çayyolu’nda her köşe bucağa büfe açmaya ısrarla devam edeceksiniz!.
O halde bu işe çok karşı olsak da engelleyemediğimize göre bir büfe de biz talep etmekteyiz; tabii ki, kar edecek bir yerde.
Bakalım bize de şöyle Park  caddesindeki, Uludağ Kebap’ın hemen yan tarafındaki gibi, hareketli iş yapacak ve bol kazanç sağlayacak bir köşede, bir parkın yeşil alanını küçülterek, belediye araçlarını ve ekiplerini “seferber ederek”, “adı büfe” olan “kocaman” bir işyeri verecek misiniz?. 
Şu, “büfeler yandaşlara rant dağıtılıyor” söylentilerini boşa çıkartacak mısınız?.
Buradan açık söz veriyoruz, bu büfenin tüm gelirini başta şehit aileleri dernekleri olmak üzere hayır kurumlarına bağışlayacağız!
Bunu, istediğiniz gibi, istediğiniz zamanda denetleyebilirsiniz!
Bakalım verecek misiniz?
Siz belediye başkanısınız, bir çok şekilde sesiniz duyurursunuz, ister bu çağrımızın yayınlandığı sitemizi arayın, isterseniz belediyenizin her fırsatta “ilan, reklam verdiği yayın organlarına” açıklama yapın, ama bize bir yanıt verin.
Biz haberdar oluruz, kim olduğumuzu da o zaman açıklarız
İşlek bir yerde, bir kocaman büfe de biz istiyoruz!
Verecek misiniz?
 
Çayyolu Gönüllüleri