Şehir içinde yağmur oluğu olmayan yollar tam yol sayılmaz, yağmur yağdığında yollar yol olmaktan çıkar dere yatağına döner. Karların erimesi ve ilk bahar yağmurlarıyla birlikte yine birçok yerleşim birimini sular basacak, alt geçitler gölete dönecek yollardan geçilmez olacaktır. Niçin böyle oluyor çünkü yaptığımız işi tam ve tekniğine uygun yapmıyoruz. Peki niçin yapmıyoruz? Bu sorunun cevabını çok aradım ama maalesef bulamadım. 

        Yollarımızdaki yağmur sularını tahliye etmek için genellikle üç sistem uygulanır. Bunlardan ikisi yanlış uygulamadır, biri doğrudur. Bu üç sistemi aşağıda sırasıyla irdeleyelim.

1.        Yollar yapılırken yağmur sularının tahliyesi için yol kenarlarına yakın betonarme kutular üzerine demir ızgaralar yerleştirilir, yolun kenarlara doğru eğimli yapılması dolayısıyla ilk zamanlar bu sistem çalışır ama daha sonra birçoğu sistem dışı kalır görevini yapamaz olur sularda caddenin ortasına akmaya başlar. Niçin ilk zamanlar çalışan sistem daha sonra çalışmaz sebebi bellidir. Yağmur suyu rögarları betonarme, üzerindeki ızgarada demir olduğu için sabit kalır çökme olmaz ama asfalt öyle değildir yoğun araç trafiğinden dolayı mutlaka bir miktar oturma olur buda daha önce kenarlara doğru olan meyilin tersine dönmesine yani yolu ortasına doğru olmasına sebep olur. Tabi bu durumda su ızgaralar yerine yolun ortasına doğru akmaya başlar. Bu yüzden bu sistemden tamamıyla vazgeçilmesi gerekir. 

2.        Yolu boydan boya dik kesen yağmur kanalı; bu sistem sık aralıklarla yapılamaz onun içinde sular belli bir süre, ızgaraya varıncaya kadar yoldan akması gerekir, ayrıca sürücüler için tercih edilmeyen birer engeldirler, bu sistemden de tamamen vazgeçilmesi gerekir.

3.        Doğru sistem bu 3.südür. gelişmiş ülkelerin yaptığı da budur. Yolun her iki yanına kesintisiz yağmur oluğu yapmak en doğru olanıdır, zaten mevcut yapılanlar gözlemlenirse bu sistemin doğru diğer iki sistemin yanlış olduğu bariz şekilde görülecektir. Bu sistemde tretuvardan ve orta refüjden gelen sular yağmur oluğundan geçip yolun ortasına gelmeyeceği gibi yolun sularıda yağmur oluğuna akınca tekrar yola dönmesi mümkün olmayacaktır. Bu şekilde yapılırsa, bizde yağmur sularından kurtulmuş oluruz. 

Yağmur suyu kanalları çok çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Bence en güzeli asfalta şekil verilerek yapılanıdır, oluğun kesitine uygun ızgaralarda koyulunca estetik açıdan da iyi oluyor. Yağmur sularının rahatsızlık verdiği diğer bir hususta alt geçitlerimizin durumu. Yağmur yağınca birçok alt geçit suyla doluyor trafik duruyor sürücüler zor anlar yaşıyor. Niçin böyle oluyor diye merak edip araştırdım, yaptığım tespitlere göre tüm alt geçitlerin yağmur suyu tahliye sistemlerinin tekniğine uygun ve yeterli olduğu görünüyor. O zaman sorun nereden kaynaklanıyor diye araştırdığımda alt geçitler projelendirilirken yalnızca alt geçidi ilgilendiren yağmur suyu havzasına göre hesaplar yapılıyor doğrusu da budur. Yani alt geçidin yağmur suyu tahliye sistemi yeterli olduğu halde neden yetersiz hale geliyor, çünkü hesaplanan miktarın 5-10 katı fazla su alt geçitlere hücum ediyor hemde yalnızca yağmur suyu değil teressübat dediğimiz birçok pisliği de sürükleyerek beraberinde alt geçitlere yağıyor dolayısıyla yetersiz kalan kanalların tamamen tıkanmasına ve hiç hoş olmayan görüntülere sebep oluyor. Yapılması gereken alt geçitlerin kendi havzaları dışındaki yağmur sularının alt geçitlere varmadan yağmur suyu şebekelerine bağlamaktır.