“İyi de ‘ev kadınları’ yanında bir de ‘ev erkekleri’ yok mu? Onlar hakkında hiç kimse niye bir şeyler söylemiyor, onların sorunlarına niye ayna tutulmuyor.”
“Gülelim Düşünelim” demiş Sakin Koşar Muğla’nın “Devrim” gazetesindeki yazısında...
Haftalardır TV’lerde “Umutsuz Ev Kadınları” dizisini izliyoruz. Amerikan TV’lerinde aynı dizi var... Elbet Türk kadınlarının durumu başka, Amerikalılarınki çok daha başka. Ben arada ikisini seyrediyorum. İngilizce anlamasam da ordaki kadınların niye umutsuz olduklarını sezmeye çalışıyorum. Niye mutsuzluk? Niye mutlu olmak bir özlem, ama yetersiz!..
***
Bütün bunları yazarken okurlarım diyecekler ki: “Sen bu ülkede hemen her gün bir kadının eşi ya da sevgilisi tarafından öldürüldüğünü bilmiyor musun?” Son yıllarda bu tür cinayetler niye arttı? Bunu da siz düşünün!
Hz. Muhammet Kuran’da kadınlara yer vermiş... Övgüyle, ama bir yerde de “Azıcık dövebilirsiniz” demiş, “şöyle zararsız yerlerinden”... Peygamberimizin yaşamındaki kadınlara el kaldırdığını hiç sanmıyorum. Yaşamı boyunca hep iyilik, insanlık, dostluk, sevgi uyarısı yapan bir peygamber böyle şey yapar mı?
Bakın ev erkeği Sakin Bey ne diyor:
“Örneğin ben emekli olalı artık ‘ev erkeği’ olmuş biriyim. Hiçbir halt üretemeden, hiçbir hayalimi gerçekleştiremeden dört duvar arasına tıkılıp öylece evde oturuyorum.”
Muğlalı yazar dost bütün gündelik yaşantısını kısaca şöyle anlatmış: “Sabah kahvaltısı, TV’den sabah haberlerini izlemek, hanımın elinden alamadığım için kumanda aletini, yemek ve kadın programlarını seyretmek, çöpleri atmak, işte böyle şeylerle vakit öldürmek...”
***
“Yüzde on, on beş gibi zamlar karşısında parasızlık ve bakımsızlıktan iğne ipliğe döndük. Bu ahval ve şerait içinde dahi biraz rakı içip bağıralım, efkârımızı dağıtalım desek, bunların fiyatını da tavana çıkardılar, alamıyoruz. Ay başına kadar esnafın önünden tebdili kıyafetlerle geçiyoruz.”
***
Ben yine de “Umutsuz Ev Kadınları”nı izleyeceğim! Bu arada bakalım kim yazacak “Mutsuz Ev Erkekleri”ni...
Oktay AKBAL
Cumhuriyet
Hiç yorum yok...