Düşük yoğunluklu olarak planlanan Ümitköy ve Çayyolu’nun yavaş yavaş profili değişiyor. Villaların yerini çokkatlı rezidanslar alıyor, bölge 30 - 40 katlı binalarla donanıyor.

Bu moda Yaşamkent’ten başladı. Eskişehir Yolu’nun Etimesgut tarafında kalan bölümü çokkatlı binalarla doldu. Şimdilerde Ümitköy ve Çayyolu’nda bazı villalar yıkılıyor, yerlerine çokkatlı devasa bloklar yapılıyor. Belediyecilik ranta dayanınca onlar da çanak tutuyorlar bu işe…

Angora’nın önündeki vadi de aynı şekilde. Patır patır rezidans inşaatları ardı ardına ortaya çıkıyor. Bu binaların yapıldığı nokta vadi. Burada böyle binaların yapılamayacağını bazı bilenler tarafından ısrarla dile getirildi ama, gördüğünüz gibi rant olan yerde, ikazlar kifayetsiz kalıyor. O vadiye emsal gösterilerek böyle onlarca bina ardı ardına dikilecek.

1 villaya iki daire mi?

Hadi bakalım, yoğunluklar böyle artırılırsa, villalardan oluşan düşük yoğunluklu Çayyolu’na veda zamanı yaklaşıyor demektir. Çünkü şimdiden bağımsız, bahçeli evlerde oturmaktan sıkılmış, daha çok rant cazibesine kapılan bazı sakinlerimiz, binalarının yıkılıp yerine yapılacak çokkatlıda iki daire sahibi olma düşleri ile yatıp kalkıyorlar.

Tarlalar imarlı parsellere dönüşünce, önce köylüler zengin oldu. Başlangıçta bir bölümü tarlalarını siyasilere kaptırdılar ama, dikkatli davrananlar köydeki ağalıklarını villa ağalıklarına dönüştürdüler ve zengin oldular.

Yoğunluklar arttıkça, villa sahibi olanların düşleri de başkalaşıma uğradı. Villalar yıkılmaya, yerlerine çokkatlılar, hatta gökdelenler yapılmaya başlandı. Belediyeler de bu işi teşvik eder hale geldiler. Geçmişten örnek almadılar. Bahçelievler, Emek, Yenimahalle’de olduğu gibi, bahçeli evler yıkılmaya, yerlerine de çokkatlı binalar yapılmaya, özcesi düzensizlik hakim olmaya başladı Çayyolu’nda.