Türkiye 12 Eylül darbesi ve onun kurduğu baskı rejimini yargılama ve çabası içinde olduğu bir dönemde, özgür düşüncenin merkezi olan üniversitelerden son derece antidemokratik karar ve uygulama haberleri geliyor. Radikal Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın haberine göre, öğrencilerin barışçıl eylem, söz ve yazılarına karşı disiplin yönetmeliklerini, hatta daha ileriye giderek savcılıkları devreye sokan üniversite yönetimleri ölçüsüz cezalar çıkmasına neden oluyor. Bu sayfalarda yakın zamanda meydana gelen örneklerini göreceğiniz bu tutum nedeniyle hapis cezası ve okul süresinin uzaması sorunuyla karşılaşan çok sayıda öğrencinin yanı sıra, burs imkanlarını kaybeden okul birincileri de gazeteye yazdığı makale nedeniyle hapis cezası alan gençler de var...
KONSER BİLETİ SATMAYA 13 YIL HAPİS
Kadınlar Günü etkinliğine katılmak ve konser bileti satmak ‘terör suçu’ sayılınca 6 üniversite öğrencisi 1 ile 13 yıl arasında ceza aldı. Mahkeme başkanı bile verdiği karardan hoşnut olmadığını söyledi.
Malatya’da Grup Yorum konserine bilet satmak ve 8 Mart etkinliğine katılmak gibi gerekçelerle haklarında “terör örgütü propagandası” suçundan dava açılan dördü üniversite öğrencisi altısı tutuklu yedi kişinin Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın karar duruşmasında bir kişi beraat etti, altı kişi 1 ile 13 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkûm oldu. Aileler, “Böyle adalet olmaz” diye isyan ederken mahkeme başkanı “Bu karardan hoşnut değiliz. Yasaları uyguluyoruz. Ceza yasasında düzenleme çalışmaları bulunuyor. İnşallah lehte düzenleme olur” dedi.
ELEŞTİREL YAZIYA 350 GÜN HAPİS
Evrensel gazetesinin ‘Genç Hayat’ adlı ekinde, Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörü ile yönetimini eleştiren ve yolsuzlukla suçlayan Orman Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Gizem Görnaz, 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Görnaz, ’Yakarım KTÜ’yü de yakarım’ başlıklı yazısında, üniversiteye kayıt sırasında ‘bağış’ adıyla alınan 100 liralar nedeniyle üniversite yönetimini yolsuzlukla suçlamış, Rektör Prof. Dr. İbrahim Özen de ’Basın yoluyla hakaret’ suçlamasıyla Görnaz hakkında dava açmıştı. Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi önce 1 yıl 2 ay hapis verdiği Görnaz’ın cezasını ‘iyi hal’ nedeniyle 11 ay 20 güne indirdi ve erteledi.
SUÇ: “ÖZEL KURGULAMALI GÖSTERİ”
Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde, ‘öğrenciden yana anayasa’ için yürüyüş yapıp skeç gösterisi düzenleyen öğrenciler, “Üniversite, polis ve güvenlik teşkilatını protesto maksadıyla özel kurgulamalı gösteri yapmak” gerekçesiyle 1’er ay okuldan uzaklaştırıldı. Genç-Sen üyesi öğrenciler geçen yıl 1 Kasım’da YÖK’ü protesto etmek ve öğrenciden yana anayasa talebi için düzenledikleri yürüyüşün ardından, Fen Edebiyat Fakültesi önünde bir skeç oynayarak, ‘YÖK’ün tasvip ettiği’ bir öğrenci ile ‘muhalif’ bir öğrenciyi canlandırmışlardı. Bu gösteri sırasında ulusal bir kanal görüntü almak isteyince özel güvenlik görevlileri müdahale etti. Öğrenciler de bunun üzerine slogan atarak, protestoda bulundu. Bu gösteriden sonra Rektörlük, 20 kadar soruşturma açtı ve beşine 1’er ay uzaklaştırma, ikisine kınama cezası verdi. Ceza gerekçesi ise ilginçti: “Üniversitemiz, polisler ve güvenlik teşkilatını protesto etmek maksadıyla özel kurgulamalı gösteri yapmak...”
FESTİVAL AFİŞİNE 1 HAFTA CEZA
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Ahmet Açıkça, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği festivalin afişini 28 Kasım 2011’de Öğrenci Kültür Merkezi’nin duvarına astığı için hakkında soruşturma açıldı ve ‘izinsiz afiş asma’ gerekçesiyle 1 hafta uzaklaştırma cezası aldı. Açıkça, 20 Şubat’tan itibaren bir hafta okula giremeyecek. Ceza gerekçesini trajikomik bulan Açıkça, Kültür Bakanlığı’nın Güney’in 11 filmini restore edip devlet arşivlerine koyduğunu hatırlatıyor.
OKUL 1.’SİNE UZAKLAŞTIRMA
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Mikail Boz’un hayatı Dekan Yusuf Devran hakkında Ekşi Sözlük’e yazdığı bir yazı nedeniyle alt üst oldu. Sözlük maddesi olarak girilen kısa yazıdaki ifadeleri hakaret kabul eden disiplin kurulu, Boz’a 1 yarıyıl uzaklaştırma cezası verdi. Bu karar, 3,96 ortalamasıyla aynı zamanda okul birincisi olan Boz’un öğrenim hayatının bir yıl sekteye uğraması ve aldığı bursların kesilmesi anlamına da geliyor. Fakülte dekanlarının seçimle iş başına gelmesi gerektiğini düşünen Boz, yazdığı entryde Devran’ın fakültede 4 ayını tamamlamadan ‘tepeden inme bir biçimde’ dekan olarak atanmasını eleştirmişti. Boz, “Kasımda öğrenci işlerinden aranarak apar topar fakülteye çağrıldım ve kendimi bir anda Disiplin Kurulu önünde buldum. ‘Bizleri tanımadan neden bunları yazdın’ diye soruldu” dedi.
YÖK BAŞKANI DA ‘DEĞİŞSİN’ İSTİYOR
Uzaklaştırma ve atılmalara sebep olan yönetmeliği YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya da eleştiriyor. Çetinsaya 1985’te çıkan ve hiç değişmeyen yönetmeliğin o dönemin izlerini taşıdığını ve yeni bir yönetmelik hazırlayacaklarını söylüyor. 27 yıl önce çıkarılan yönetmeliğe göre ceza gerektiren fiillerin tanımı bir hayli geniş ve soyut. ‘Şarkı söylemek’ bile ceza için yeterli.
Cumhuriyet
Hiç yorum yok...