Haberler


Ulucanların Hiltonu
  • Yorumlar: 0
  • 01 Kasım 2012 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2145
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Ulucanların Hiltonu

0 0

Cezaevindeki mahkumlar arasında Hilton olarak isimlendirilen 9. Ve 10. Koğuşlar ilk kez 1957 yılında dönemin Milletvekili Sayın Osman Bölükbaşı’nın tevkifi üzerine özel olarak yaptırılmıştır. Ankara manzaralı Hilton, daha sonraki yıllarda dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’in tutukluluk sürecine tanıklık ettiği gibi daha birçok önemli gazeteci ve yazarın yolu da Ulucanlardan ve Hilton’dan geçmişti.

Hilton koğuşunda, Osman Bölükbaşı, Bülent Ecevit, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Osman Yüksel Serdengeçti, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Zekeriya Sertel, Şinasi Nahit Berker, Ratip Tahir Burak, Mümtaz Faik Fenik, Ahmet Emin Yalman, Ülkü Arman, Kurtul Altuğu, Beyhan Cenkçi, Adnan Cemgil, Nihat Subaşı, Yusuf Ziya Ademhan, Metin Toker, Cüneyt Arcayürek, Fakir Baykurt, Nahit Duru, Cemal Sağlam, Fethi Giray, Hüseyin Cahit Yalçın, Halim Büyükbulut, Fahri Erdinç, Mustafa Bağışlayıcı, Faruk Taşkıran, Erdoğan Tokatlı, Turhan Dilligil, Muzaffer İlhan Erdost gibi tanınmış yazar ve gazeteciler yatmıştı.

1970’li yıllarda Ulus Gazetesi’nin yazı işlerindeyim.  Sayfa sekreterliği yapıyor, karikatür çiziyorum. Şinasi Nahit Berker’le aynı odayı paylaşıyoruz. O, her gün bir fıkra yazıyor, bense karikatür çiziyorum  ve dış haberler sayfasını düzenliyorum.  Genel Yayın Müdürümüz Nihat Subaşı. Sık sık odamıza giriyor, Hilton anılarından dem vuruyor; “DP iktidarı bizi attı mı, tüm yazı işleri çalışanlarını Ulucanlar’a Hilton’a gönderirlerdi” diyor.

Hatırımda kalan ve iz bırakan anılardan biri de, aralarına bir hafta sonra idam edilecek bir adi suçluyu koymaları olmuştu. Geceleyin idam mahkumu öylesine horulduyor ki, koğuşta uyumak mümkün değil! Bizimkilerde şafak,  adamı koğuşlarına koyduklarında atmış. Ne olur, ne olmaz diye geceleri  bile uyuyamıyorlar. İdam mahkumu horladıkça bunların psikolojileri allak bullak oluyor. Bir gün, iki gün, üç gün… Bir gece Şinasi Nahit’in tepesi atıyor, idam mahkumuna saldırıyor! Olayın sonrasında, idam mahkumu siniyor, bizimkiler o gece rahat bir uyku çekiyorlar…

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.