Ne zamandır bekliyordum, eli kulağındadır diyordum, hatta geç kaldıklarını bile düşünüyordum. Çünkü ülkemizde uzunca bir süredir gelenekselleşti, nerede iyi bir insan varsa, nerede iyi bir insan ülkemizin yararına bir tasarım yapmış ve işe başlamışsa, başına olmadık çoraplar örülüyor.
Geçmişten günümüze başta yazar, şair ve aydınlar olmak üzere, o iyi insanların başına neler getirdik neler! Dünyanın en güzel şiirlerini yazan Nâzım’ı yıllarca hapiste çürüttük, Sabahattin Ali canını kurtarmak isterken Istranca Dağları’nda öldürüldü, Aziz Nesin’i gece gündüz polislere izlettik, bin kez ölümlerden döndü, yetmedi seksen yaşında diri diri yakmaya kalktık. Sivas’ta toplanan onlarca yazar, şair ve sanatçıyı dünyanın gözü önünde diri diri yaktık. “Anadolu’nun ıssız köşelerinde sessiz sedasız açıp sessiz sedasız solan” “yurdumun adsız çiçekleri” yoksul öğrencilere elini uzatan Türkan Saylan ölümle pençeleşirken evini bastık, sorguya çektik. Ressam Bedri Baykam’ı bıçakladık.
Şimdi sırada TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca var. Hayrettin Karaca kim? Zengin bir işadamıyken işi gücü bırakıp “Türkiye çöl olmasın” sloganıyla yola çıkmış, memleket sevdalısı, toprak sevdalısı, ağaç sevdalısı ihtiyar bir adam. Yüreği, cumhuriyet ve yurt sevgisiyle atıyor. Yaptıklarıyla çoğumuzdan genç!
İşte bu iyi adam, “Kozak Yaylası’nda işletilmek istenen altın madenine karşı çıkan yöre halkına destek amacıyla geçen yılın nisan ayında bölgeye gitmiş. Karaca ve arkadaşlarının yolu, maden şirketi çalışanlarınca kesilmiş, bunun üzerine çevreciler savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, ancak haklarında ‘Şüpheli’ sıfatıyla işlem başlatılmıştı.”
Ne diyelim, Hayrettin Karaca sen çok yaşa! Sen çok yaşa ki, çocuklarımıza yurdumuzu sevmenin bir bedeli var, 80 küsur yaşında Hayrettin Karaca onu ödüyor diyebilelim…
Erdal ATICI
Hiç yorum yok...