Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı yeni İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı. Yapılan düzenleme ile Çayyolu’nun Çevre yolu içinde kalan bölümü Yenimahalle'den alınarak Çankaya’ya, çevre yolunun arka tarafında kalan bölümü ise Etimesgut’a bağlandı.
Oysa Çayyolu halkı, örnek bir ilçe yaratmak amacıyla yıllar önce harekete geçmiş, AKP dışındaki hemen her partiye mensup milletvekili bölgenin ilçe olması için TBMM’ye yasa teklifi sunmuştu.
İlk tren 2008’de kaçırıldı. Bu işin önderliğini üstlenenler bu konuda ısrarcı olmak bir yana, susmayı ve beklemeyi tercih ettiler. Bu kez de benzer şeyler oldu. Önce “Yenimahalle’ye bağlı kalalım” denildi, olmazsa ayrı ilçe de olabiliriz gibi, 15 – 20 kişilik sözde eylemler konuldu.
Hatta iş, Çankaya Belediyesi’ni kötülemeye kadar vardırıldı.
Dik durulamadı. Başkasının ağzı ile konuşunca en az bu kadar saçmalanabilirdi!
İnternet sitemiz cayyolum.com’da yaptığımız anketin kararın onaylandığı andaki durumu şöyleydi;
817 kişi oy kullanmıştı. Bunlar ikinci kez oy kullanamıyorlardı.
Çayyolu ilçe olmalı diyenler 742 kişi (%90,8),
Yenimahalle’ye bağlı kalalım diyenler 54 kişi (%6,6),
Çankaya’ya bağlanalım diyenler 21 kişi (%2,6).
Çayyolu’nun aşağı yukarı tamamı ilçe olma isteğini bu şekilde dile getirmişti.
Türkiye, yerel yönetimlerin kendi geleceklerini planlama ve kaderlerini belirleme anlamında 1985 yılında imzaya açılan “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nı imzalamıştır. Her ne kadar merkezi yönetim ve siyasi iktidar bu antlaşmaya çekinceler koysa bile teoride bu şartlar Türkiye tarafından da kabul edilmiştir.
Bu noktadan hareket eden temsilcilerin bir bölümü ÇABA’da toplanmış ve bu konuda inisiyatif alınmıştı. Her şeyi sil baştan yaptık. Bölgeden cep telefonları topladık. Ama harekete geçip de en az bir miting ortaya koyamadık. “Ben böyle bir eylemde varım” diyen 1500 kişi adını ve telefonunu yazdırdı. Eylem için Cuma günü seçilmişti, ne var ki geç kaldık…
Bir Çayyolu düşünmüştük, kendi göbeğini kesen, gözde ilçe olacak; ormanıyla yeşil alanıyla, kent dokusuyla çağdaş kent örneğini oluşturacak… Türkiye’de ilk ve tek olacak bir yerleşimin önü kesildi. Oysa kentleşme dokusunun örnek alınabileceği bir ilçeye geçit verilseydi, Türkiye bambaşka olabilirdi…
Yılmaya, bedbinliğe gerek var mı bilmiyoruz. Mart ayına kadar Çayyolu’nun ilçe olması için bir yasa teklifi verilebilir. Ancak yine de ilçe olmamız iktidarın iki dudağı arasında olduğunu unutmamak gerekir…
Hiç yorum yok...