Dil Derneği’nin 12.’sini düzenlediği Beşir Göğüş Ödül Töreni önceki gün Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tören düzenlenen “İlköğretimde Arapça, liselerde Osmanlıca dersinin anlamı nedir?” adlı açıkoturuma Mustafa Gazalcı, Nazım Mutlu ve Prof. Dr. Cahit Kavcar katıldı. Oturumu Emin Özdemir yönetti.
Prof. Dr. Kavcar ilk ve orta öğretimde Arapça ve Osmanlıca’nın seçmeli olarak okutulması noktasına adım adım gelindiğini belirterek, “Mili Güvenlik dersinin, Andımız ve Gençliğe Hitabe’nin kaldırılmasının” gündeme getirilmesini anımsattı. Şimdi de coğrafya, ekonomi, turizm gibi gerekçelerle Arapça’nın öne çıkarıldığını vurgulayan Kavcar, “Okullarımızda etkili ve düzgün Türkçe nasıl öğretilir diye sorgulanmadan Arapça ve Osmanlıca öğretim müfredatına sokulacak” diye konuştu.
Mutlu da çocuklara Arapça’nın dayatılmasını “eğitsel işkence” olarak yorumladı. Eğitimci Gazalcı ise konunun Arapça ya da Osmanlıca öğretmek olmadığını belirterek “Amaç kendi dünya görüşlerine göre bir düzen yaratmaktır. 10 yıldır yaptıklarına bakıldığında amacın dil öğretimi olduğu düşünülemez. Bu bir karşı devrim anlayışıdır. Arapça ve Osmanlıca’nın öğretimi Türkçe’yi boğmak, Türkçe’yi Arap kültürüne yeniden sokmak demektir” uyarısında bulundu.
Dil Derneği Beşir Göğüş Ödülü Muhsin Bilgin ve Ali Can Bilgin’in “Tanıklarıyla Deyimler Sözlüğü” çalışmasına verildi. Törende konuşan dernek başkanı Sevgi Özel söze, “Atatürk ve Türk devrimleri ile hesaplaşanların bilgisiz ve terbiyesizce hareket ettiği bu karanlık dönemde kaygılıyım. Üniversitesi susan bir ülkenin aydını olarak kaygılıyım. Düşüncesini kiralayıp, bilgisini kara para gibi harcayanları gördüğüm için kaygılıyım” dedi.
Hiç yorum yok...