Çayyolu Musıki Cemiyeti Başkanı Mücahit Eren’in dediği gibi bu bir başkaldırı. Yozlaşan kültüre bir karşı koyuş, değerlerimize, dilimize sahip çıkma yarışı...
Radyonun kulağını büküyorsunuz, anlamsız gürültüleri müzik diye yutturuyorlar. Kanal kanal gezin; nerede bulacaksınız nefis bir Türk sanat müziği. Çok zor. Sözde Avrupalılaşıyoruz. Oysa kendi müziğimiz, kendi kültürümüzü yeşertmek için müzikle, resimle, sanatla mücadele etmeliyiz... Bizi biz yapan değerlere sıkı sıkı sarılmalıyız...
Evet, Çayyolu’nda üç tane müzik derneği var. Bunlardan ilk kurulanı Çayyolu Musıki Derneği. Çalışılan alan sıkışmaya başlayınca, ikinci dernek kurulma zorunda kalındı ve Konutkent Musıki Derneği girdi devreye. Oradaki sıkışma ise Ümitköy Musıki Derneği’ni yeşertti.
Bizce, İstanbul’da Üsküdar Musıki Cemiyeti ne ise, orada ne anlam taşıyorsa, Ankara’da da Çayyolu Musıki Cemiyeti o!
Evet Türk sanat müziği için çalışan üç derneğimiz var. Bunlar arasında da tatlı bir rekabet söz konusu. Çayyolu Musıki Cemiyeti’ni Hasan Eylen, Konutkent Musıki Derneği’ni Kadri Şarman, Ümitköy Musıki Derneği’ni de Asım Tokel çalıştırıyorlar. Her biri birbirinden değerli eğiticiler.
Çalışacak alan bulamıyorlardı. Çayyolu Musıki Cemiyeti, Platformun çıktığı yere taşındı. Aradaki bir duvarı yıkıp büyücek bir salon elde edildi. Şimdi burada çalışıyorlar.
Çayyolu Tiyatrosu’nda her ay bir derneğimiz konser verdi. Her birinde de salon doldu, taştı. 28 Nisan’da da Çayyolu Musıki Derneği’nin konseri vardı.
Yıllardır Çayyolu için yapılması gereken bir kültür merkezinden söz ediyoruz. Artık böyle bir merkez de yetmeyecek; bize bir kültür kompleksi gerekecek bu gidişle...
Hiç yorum yok...