Orhan on yaşına basmıştı. Bir gün iki tüccar arasında geçen bir konuşmayı dinledi. Onlardan duyduğu şeyler hoşuna gitti. Eve gelir gelmez bir haftadan beri yaptığı işleri bir kağıda yazdı. Bunların karşılığını annesinden istemeye karar verdi. Hazırladığı fatura şöyle idi:
Annesinin oğluna borcu:
- Altı defa kömür almağa gittiğim için: 5 TL
- Birçok defalar odun taşıma karşılığı: 5 TL
- Alışverişlerde anneme yardım ettiğim için: 1 TL
- Daima annemin istediği gibi olmam için: 1 TL
Toplam: 12 TL
Anne, bu şaşılacak faturayı hiç bir şey söylemeden aldı. Orhan, akşam sofraya oturduğu sırada, faturası ile birlikte oniki milyon lirayı tabağının içinde buldu. Büyük bir sevinçle parayı cebine koyarken tabağının yanında kendi faturasına benzeyen başka bir fatura gördü:
Çocuğunun annesine borcu:
- Bahtiyar bir evde geçirdiği on yıl için: Hiçbir şey
- On yılda yiyip içtiklerinin karşılığı: Hiçbir şey
- Hastalıklarında dikkatle bakıldığı için: Hiçbir şey
- On yıldan beri çocuğuma iyi bir anne olabildiğim için: Hiçbir şey
Toplam: Hiçbir şey
Orhan bu faturayı okuyunca, utancından donakaldı.
Sonra, gözleri yaşlarla dolu, heyecandan dudakları titreye titreye annesine koştu. Onun kolları arasına atıldı. Oniki lirayı annesine geri verdi:
“Beni bağışla lütfen sevgili anneciğim” dedi. “Sizin bana hiç borcunuz yok. Ama anlıyorum ki, ben size olan borçlarımı hiçbir zaman ödeyemeyeceğim. Bundan sonra tüm dediklerinizi, karşılık beklemeden, seve seve yapacağım.”
Bütün Dünya
Hiç yorum yok...