Türkiye’de meydana gelen trafik kazaları sadece önceki gün 23 kişi hayatını kaybetti. Ağrı’da meydana gelen kazada İstanbul’da çalışan ve memleketlerine dönmek isteyen işçilerin minibüsünün başka bir araçla çarpışması sonucu 13 kişi öldü. Kırıkkale’de de yine mevsimlik işçileri taşıyan aracın karıştığı kazada 6 kişi yaşamını yitirirken Düzce’de aynı aileden üç kişi trafik terörü sonucu hayatını kaybetti.
Bugün Samsun’dan acı haber geldi; düğün dönüşü meydana gelen kazada 7 kişi hayatını kaybetti.
Trafikte bir söz var; acele eden ecele gider! Doğrudur. Gideceğiniz yere 5 dakika önce gitmek size ne kazandırır, neyi kaybettirir. Bu soruyu sık sık sürücülerin kendilerine sormaları gerekir. Türkiye’de kazalar büyük oranda trafik kurallarına uymamaktan kaynaklanıyor. Bunlar genelde, hız sınırlamasına uymama, trafik işaretlerini görmezden gelme, hepsinin de ötesinde acelecilikten kaynaklanıyor. Toplumda bireysel olarak büyük bir yarışın içindeyiz. Manasız bu yarışın sonucu ise kazayı, yaralanmayı ve ölümü birlikte getiriyor.
Öylesine bir yarış içindeyiz ki, trafikte insanların değil, araçların geçiş üstünlüğünü içimize öylesine sindirmişiz. Bunu sadece sürücüler değil, yayalar da kabul etmiş durumdalar.
Bunu en çok yurt dışına çıktığınızda fark edebiliyorsunuz. Geçişte sürücüler değil, yayalar öncelikli. Bunun için yaptırımlar mı çok ağır? Hayır, insanlar bu durumu içlerine sindirmiş haldeler.
Şimdi tatil zamanı. Aman ne olur ayağınızı biraz olsun gaz pedalından çekin. Yoksa sevdiklerinize acı yaşatmayın, ya da onların bir ömür boyu acı yaşamalarına yol açmayın…
Hiç yorum yok...