Bundan dört gün önce, Çayyolu’nda bir çok parkın etrafının, demir ayaklar üzerine monte edilen yüksek ve geniş reklam panolarıyla çevrildiğini görünce, donup kaldık.
Gördüklerimize inanamadık; yok artık, bu kadar da olmaz dedik.
O yıllarca emek verilerek büyütülen ağaçlar, güzel görüntü yaratan havuzlar, kameriyeler, ve heykeller adeta bu panoların arkasında hapsedilmişti.
Oysaki, bütün bunlar kente güzellikler katsın, insanlar yeşille, estetikle iç içe olup, dinlenerek mutlu olsun diye yapılmıştı.
Bu güzellikler, bölge insanı için vardı ve onlarındı.
Kimsenin, ama kimsenin, üç kuruşluk gelir uğruna bunları perdeleyerek, insanların görmesini engellemeye, kasvetli bir görüntü kirliliği yaratmaya hakkı olamazdı!.
Demek ki, konutlar işyerine dönüştürülerek, her köşe başına bir büfe yerleştirilerek ve yoğunlukların artırılarak, bölgenin dokusunun tahrip edilmesi yetmemiş, sıra parklara gelmişti.
İşte bu, artık bir kırılma noktasıydı!. Bu güne kadar yapılan yanlışlar nedeniyle zaten dolmuş olan duyarlı insanlar, bu sakilliğe sessiz kalamazdı.
Varsın bazıları, ek binalarda kendilerine tahsis edilen sırça köşklerinde oturup, bunları da görmezden gelsinler, bazıları “aman söylesek, yazsak ne değişecek” diyerek uyumaya devam etsinler, bazıları da “bunlar bizden” düşüncesiyle her yapılanı alkışlasınlar, ilkeli olanlar, duyarlı olanlar, doğrudan yana olanlar mutlaka seslerini çıkartmalıydı.
Nitekim öyle de oldu; cayyolum.com ziyaretçi defteri sayfalarına, parkların reklam panolarıyla kapatılmasına ateş püsküren mesajlar yağmaya başladı. Durumu cayyolum.com’dan öğrenenler çoğaldıkça, bu mesajların sayısı da arttı ve tepkiler çığ gibi büyüdü.
Ve sonunda; Belediyenin, üç kuruş gelir uğruna parkların etraflarını reklam panolarıyla çevirerek, zaten bir avuç olan yeşili, dinlenme ve spor alanını hapsetme girişimi, bu duyarlı insanlar sayesinde geri tepti.
Bir günde sessiz sedasız dikilen o çirkin reklam panoları, bugün yine sessiz sedasız bir bir sökülüp, götürüldü.
İşte, olması gereken yapılmış, tepki verilmiş ve çok kısa sürede de sonuç alınmıştı. Hiç kuşkusuz, aslında hiç yaşanmaması gereken bu olayın en çarpıcı tarafı da buydu; Duyarlılıkla, birlik beraberlik içinde hareket edilip, bölgemize sahip çıkıldığında, sorunların üstesinden gelineceğini bir kez daha gözler önüne seriyor, uyuyan sessiz çoğunluğa, bilinçli bir halkın gücünün ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyordu.
M.T.
Hiç yorum yok...