TELEKOM'un taşaron firmaları bir süredir, kimi semtlerde telefon hatlarını yeniliyor, şebekeleri genişletiyor. Amaç, abonelere daha çağdaş ve nitelikli hizmet sunmakmış. Nitelikli hizmete kimsenin itirazı olamaz elbet. Ama insanları perişan ederseniz, o zaman iş değişir.
Konutkent'teki şebeke yenileme çalışmaları, tam da bu tanıma giriyor, hizmet değil düpedüz eziyet.
Hiçbir bildirimde bulunmadan sabit telefonları kestiler. İnternet bağlantımız da kesildiğinden her türlü iletişimimiz engellenmiş oldu. Komşularımız da aynı durumdaydı. Cep telefonuyla ‘Alo 121'e haber verdik.
Günlerce sürdü bu belirsiz durum. Her gün 121'e ‘arıza' bildiriminde bulunmamıza karşın, ne durumda değişiklik oldu, ne de arayıp bilgi veren bir sorumlu çıktı. Telekom'un alaturka işleri yüzünden dünyayla bağlantımız kesildi.
HATLAR KARIŞMIŞ!
Kesintinin 7. gününde artık dayanamayıp keşfe çıktım! Sitenin yakınındaki sokakta, Telekom'a ait telefon kutusunda çalışan birini görünce olayı anlattım. “Biz bütün bağlantıları yaptık. Telefonunuzun açık olması gerekir” dedi. Adamı alıp eve götürdüm, telefonun çalışıp çalışmadığını kendi gözleriyle görmesini istedim. Teknisyeni gören komşular kapıya dayandı ve kendi telefonlarının da bir haftadır çalışmadığını söylediler. Bu arada adamın, Telekom çalışanı değil, taşeron firmanın görevlisi olduğunu öğrendik. Abonelerden her ay ?üstelik bir hizmet karşılığı olmaksızın- tıkır tıkır ‘sabit ücret' kesen Telekom'un, taşerona havale ettiği işleri denetlemesi gerekmez mi? Nerdeee! Saldım çayıra, Mevla kayıra... Kim kime, dum duma.
Sonra anlaşıldı ki, taşeron firmanın ehliyetsiz elemanları, şebekeyi yenilerken, semtteki çoğu telefonu yanlış aboneye bağlamış! Yani, kelimenin gerçek anlamıyla “hatlar karışmış!” Sokağa çıkıp durumu araştırmasak, daha çok bekleyecekmişiz telefonumuzun açılmasını!
ÇAĞDAŞ HİZMET BU MU?
Telefonum bağlanınca ilk işim, Telekom'un Çayyolu'ndaki birimini aramak oldu. “Bu yaptığınız iş mi? Nasıl kesersiz telefonları kafanıza göre?” diye çıkıştım. Telefondaki zat, bu işte kendilerinin bir kusuru bulunmadığını, sorumluluğun Bahçelievler Müdürlüğü'nde olduğunu söyledi. Öfkeyle Bahçelievler'i aradım. Telefona çıkan yetkili, “Efendim, yeni sistem kuruyoruz. İyi hizmet için bu kadar zahmete katlanacaksınız!” demez mi? “Beyefendi, siz dev bir telekomünikasyon kurumunu yönetiyorsunuz ama, daha abonelerinizle doğru dürüst iletişim kurmayı beceremiyorsunuz! İnsanlara bilgi vermeden bu kadar uzun süre telefon kesilir mi? Üstelik, işi ehliyetsiz kişilere teslim etmişsiniz, hatları yanlış bağlamışlar. Bunun neresi çağdaş hizmet?” dedim. Ancak, soruma doyurucu bir yanıt alamadım.
Şimdi bir kez de buradan soruyoruz: Telekom'un çağdaş hizmet anlayışı bu mudur?
Atila AŞUT-Gazeteci
Hiç yorum yok...