Tandoğan ve Yeni Kılıçdaroğlu

AKP’nin zorunlu 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi kesintili hale getirme amacını taşıyan 4+4+4 tasarısını CHP dün başkentte ‘mitinge dönüşen bir grup toplantısı’ ile protesto etti. Mitingin yapıldığı Tandoğan Meydanı ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ileride çokça tartışılacak önemli unsurlar vardı.

Meydanda tek mesaj

Tandoğan Meydanı’nda dikkatimizi çekenler şunlar oldu:

• Hafta içinde, mesai saati olmasına ve provokasyon iddialarına rağmen olağanüstü bir kalabalık toplandı. Meydandakiler sadece CHP teşkilatından ibaret değildi. Eğitimle ilgili meslek örgütleri, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş tepkisini ifade için gelmişti.

• Herkes mitingin ana konusunu oluşturan eğitim dışında döviz ve afiş açmamaya özen gösterdi. Kullanılan malzemelerdeki ortak tema “AKP tasarısının eğitime vereceği zarar” ve “kız çocuklarının eğitimi” üzerineydi.

• İktidara eleştiri dozunu iyice arttıran Kılıçdaroğlu, “Kafasının içinde beyin taşımayan anlayış”, ‘diktatör’, ‘haramzade’, ‘Hitler’, ‘Doktor Mengele’ gibi benzetmeler yaptı. Başbakan’ın ‘mezheplerle kavgalı olduğu’nu vurguladığı bölüm büyük destek gördü.

İdeolojik değil akılcı eleştiri

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ön plana çıkanlar ise:

• Kürsüye çıkar çıkmaz kullandığı “İşte meydanlardayız” sözü, seçimlerden beri kendisine yöneltilen “CHP toplumsal muhalefet yapamıyor!”, “Neden meydanlarda yoksunuz?” eleştirilerine yanıttı aslında. İktidar tekelindeki Meclis, yargı ve medyadan umudunu kesen CHP için artık asıl muhalefet yeri meydanlar olacak gibi.

• “Anayasadan bile önemli” dediği eğitim tartışmasının ana ekseninin ‘din’ olmadığını çok net ortaya koydu. Temel sorunu tanımlarken ‘irtica’ vurgusu yapmadı. Onun yerine tasarının pedagojik kriterlere aykırı olduğunu ve eğitimin hiçbir sorununa çözüm getirmediğini anlattı.

• AKP’ye eleştirisinin odağında da ‘laiklik’ yerine toplumsal uzlaşı ve eğitim camiasının eleştirilerine kulak tıkamaları vardı. CHP’nin karşı olma gerekçesini ise bilimsel biçimde “10 yaşındaki çocuk meslek seçimi yapmamalı” diyerek savundu.

• İkinci rasyonel gerekçe ise tasarının ‘eşitsizliği derinleştirici’ yönüne yaptığı vurguydu. Yoksul ve zengin çocukların eşit koşullarda yarıştığı tek kulvar olan ilköğretimin, tasarıyla kısaltılmasının toplumsal eşitsizliği daha da arttıracağına ve yoksul ailelerin çocuklarını olumsuz etkileyeceğine özellikle dikkat çekti.

• CHP’nin ‘Neye karşı olduğu’ kadar, ‘neye karşı olmadığı’nı anlatmaya da özen gösterdi. Dine ve her türlü inanca CHP’nin saygılı olduğunu belirtti. Uzmanların önerileri doğrultusunda temel eğitim sırasında din eğitimi verilmesine karşı olmadıklarını altını çizerek vurguladı.

‘Kefen’ benzetmesi şaşırttı

• AKP’yi eleştirirken dine yaptığı tek vurgu, ‘laiklik’ değil tasarının içine gömülmüş ‘ihalesiz alım yetkisi’nden yola çıkarak yaptığı ‘din ticareti’ vurgusuydu.

• İktidar partisini din üzerinden eleştirmekten kaçınırken herkesi şaşırtan bir de sürpriz yaptı CHP lideri. Eğitim sisteminin değiştirilmesine karşı mücadelelerinde ne kadar kararlı olduklarını, her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını anlatmak için geçmişte neredeyse tüm sağcı liderlerin kullandığı bir dini motifi kullandı ve “Kefeni giyip yola çıktık” deyiverdi. Bu sözler bizim kadar kurmaylarını da şaşırttı.

***

Tandoğan mitingi, CHP’de meydanları esas alan ve farklı söyleme sahip bir muhalefet anlayışının benimsenmekte olduğunun işaretlerini taşıyordu.

Utku Çakırözer
28 Mart 2012 - Cumhuriyet