İki mahkeme kararı ve bilinçli yaratılan bir kaos: 2005 yılında Federasyonumuza bağlı THD’nin 2. İdare Mahkemesine açtığı dava 3 yıl sonra 13.5. 2009 tarihinde Danıştay’da lehe sonuçlandı. Buna karşın THD kararın uygulanması konusunda CEZA DAVASI açmadı. Bay Gökçek ise bu kararı uygulamadığı gibi üstüne birde zam yaptı.
2008 yılında TÜDEF’in 9. İdare mahkemesine açtığı davasına Ağustos 2009 da YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verildi. Gökçek ise, 1 kuruşluk indirim yapılarak “Kanuna karşı hile yoluna gitti.” Bunun üzerine TÜDEF, Gökçek hakkında “yargı kararına uymaması nedeniyle CEZA DAVASI açtı. GÖKÇEK bu dava nedeniyle savcılığa 2 kez ifade vermiştir. 9. İdare Mahkemesi 24.11.2009 da davayı esastan kabul ederek zammı iptal etmiş ve gerekçeli karar taraflara 24.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir.
UKOME Genel Kurulu 02.03.2010 tarihinde toplanarak her iki kararı da uygulamaya koymuştur. Gökçek, “ceza davasında kurtulmak için” bu kararı aldırmıştır. Hemen akabinde ise bilerek kargaşa ve kaos yaratmak için taşımacı esnafı kışkırtılmış, daha UKOME toplantısından çıkmadan taşımacı odaları başkanına dolaylı yoldan ve herkesin gözü önünde kontak kapatma doğrultusunda talimatlar verilmiştir.
Yargı kararı gerekçe gösterilerek, daha önce 75 dakika içinde 50 kuruş yapılan transferler bu kez tümüyle kaldırılmıştır. Her biniş için 90 kuruş ödeme zorunluluğu getirilmiştir. Böylece daha önce 2 biniş için 2,35 TL olan, ulaşım ücreti, 1,80 kuruşa gelmektedir. 75 dakika içinde 3 biniş için daha önce 2,85 TL olan bilet ücreti ise transferin kaldırılması ile 2,70 TL’ye gelmektedir.
Yaratılan kargaşa, provokasyona getirilen taşımacı esnafı ve toz duman içinde “bir taşla kuş katliamı” yapılmak istenmektedir. Yaratılan kaos içinde, bay GÖKÇEK hem ceza davasında kurtulmakta, hem hak arayan tüketici dernekleri ve onların üst örgütü federasyonu suçlamakta, hem mazlumu oynamakta, hem de şoförler ile halkı karşı karşıya getirmektedir. Bu provokasyonun gönüllü tetikçiliğini ise yandaşı ve “adamı” olan şoförler odası başkanı, minibüsçüler odası başkanı ve halk otobüsleri odası başkanı yapmaktadır.
İşte bu kargaşa ve kaosu yaratanlara ve düşmanlık ateşini körükleyenlere karşı dava açtık. Bugün 9 İdare Mahkemesine 2010/377 E sayısı ile transferlerin kaldırılmasının iptali için davası açtık. Çünkü, UKOME Genel Kurul Kararında transferlerin kaldırılması yoktur. Otobüs seferlerinin yarıya indirilmesine,ilişkin karar da yoktur. Bunlar Gökçek’in ve EGO Genel Müdürünün keyfi uygulamalarıdır. Bu nedenle, İ.Melih GÖKÇEK, EGO Genel Müdürü Ömer ULU, Minibüsçüler Odası Başkanı, H.Bekir Gani, Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı M.Ali Şişman haklarında 2010/29835 E sayılı dilekçe, TCK, 213-214-217-223-236-237-238 -240-257-266 maddeleri gereğince suç duyurusunda bulunduk.
Hukuk devleti olan bir ülkede, herkes hukuka ve yargı kararlarına saygılı olmalı ve çözümü yine hukuk içinde aramalıdır. İşine gelen yargıyı bir sopa gibi başkalarının üzerinde kullanıp, yargı kararı ile kendi eylem ve fiililerini yasaya aykırı bulduğu zaman da yargıya suçlamamalıdır. Başka davalar için yargının işine karışmayın. “Hiç kimse yargıdan muaf değildir” diyenlerin bugün, işlerine gelmeyen bir karar için, yargıyı, yargıçları, halkı, sivil toplum örgütlerini suçlaması “o kafaların” yargı bağımsızlığından ne anladıklarının açık göstergesidir. AKP’li idareciler bağımsız yargı değil, kendilerine tam da göbekten bağlı yargı istemektedirler. Ancak unutmasınlar iktidarlar geçicidir gün gelir bağımsız yargı en çok onlara lazım olur.
Çözüm kargaşa ve kaos yaratmak değildir. Toplu ulaşım bir kamu görevidir, kar, fahiş kar amacıyla toplu taşım hizmeti yapılamaz. Çözüm, toplu taşımanın yaygınlaştırılması, metronun bir an önce bitirilmesi, şehir içi otoyolların iptal edilerek bisiklet yollarının yapılması, halk otobüslerinin seferden kaldırılması, UKOME Genel Kurullarına tüketici temsilcisinin alınmasıdır. Özel ulaşım fiyatlarının kendi odalarınca belirlenmesi ve bu esnaf temsilcilerinin ve askeri yetkililerin UKOME Genel Kurul üyeliğinde çıkarılmasıdır.
Ali ÇETİN - Genel Başkan
Hiç yorum yok...