Astımın yalnızca nefes darlığı ile ortaya çıkmadığını ifade eden Prof. Dr. Derya Ufuk Altıntaş, gece gelen öksürük ataklarının ve hırıltının da önemli bulgulardan olduğunu, ancak çoğunlukla bronşitle karıştırıldığını, bunun da tedaviyi geciktirebildiğini kaydetti.

Son yıllarda çocuklardaki astımda artış görülmeye başladığını belirten Altıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sahil şehirlerinde yaşayan çocuklar daha fazla ısı, küf ve neme maruz kalmaları nedeniyle, diğer kesimlerdeki çocuklara oranla daha fazla astıma yakalanıyorlar. Küresel ısınma, bitkisel ve hayvansal florayı da etkilediği için bazı dengeleri bozuyor. Çevre kirliliği artıyor. Olumsuz gelişmelerden en çabuk küçük canlılar etkilenir. Bu nedenle 5 yaş altı çocuklarda astıma yakalanma oranı yükseldi. Ancak, bunu önlemek mümkün. O yaşlardaki çocuklar ailesinin denetimindedir. O nedenle öncelikle ev ve arabalarda sigara içmemek gerekir. Evi haftada iki kez süpürmek, her gün nemli bezle silmek, ağır perdeler yerine yalın olanları kullanmak ve çocuk odasındaki eşyaların seçimine dikkat etmek gerekir."

Astımlı çocuk da sporcu olur
Altıntaş, ailelerin astımlı çocuklarını üç ayda bir doktor kontrolünden geçirmelerini önerdi.

Astımlı çocukların da yaşıtları gibi her türlü spor etkinliğine katılmasının sağlanması gerektiğini belirten Derya Ufuk Altıntaş, ''Spor yapan çocukların bedenleri güçleniyor, solunum fonksiyonları artıyor. Bilimsel bir araştırma sonucu olmamakla birlikte, yaptığımız gözlemlerde, spor yapan çocukların daha az ilaca gereksinim duyduklarını ve spor yapmayanlara oranla daha mutlu olduklarını belirledik'' diye konuştu.

Prof. Dr. Altıntaş, çocukluk çağı astımının yüzde 70'inin tam tedavi edilebildiğini, yüzde 30'unun ise ilaç kullanacak şekilde erişkin yaşa kadar taşındığını sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Derya Ufuk Altıntaş
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi