Bülent Tanık: “İnsan yaratıcılığını sokakta ve canlı olarak göstermenin yabancılaşan, metalaşan sanat eyleminin ve ürünlerinin toplumsallaşması ve insana dönmesi bakımından önemli bir imkan olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yine sokaktayız, yine eylemdeyiz, yine sanattayız.” 

Çankaya Belediyesi, Çankaya Yazı kapsamındaki en önemli etkinliklerden biri olan Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumunun açılışını yaptı.

Bu yıl 17.’si düzenlenen sempozyuma kendi alanlarında yetkin sanatçılar katılıyor: Japonya'dan Masatada Katsuki, Portekiz'den Filomena Almeida, Avusturya'dan Maria Elisabth Mayrl, Başkent Üniversitesi’den Bora Türkan, Kocaeli Üniversitesi’nden Nevzat Atalay ve Bağımsız heykeltıraş Erdal Duman.

Sempozyumun açılışını Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık yaparken, açılış törenine Değirmendere Belediyesi eski başkanı Ertuğrul Akalın, CHP Çankaya İlçe yöneticileri, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Sempozyumun açılışında başkan Bülent Tanık şu değerlendirmelerde bulundu: “Çankaya Belediyesi, Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumunun 17.’sini gerçekleştiriyor. Anadolu’nun kültürel ve sanatsal etkinliklerini sahipsiz bırakmıyor, onları halkımızla buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz.

Sanatın ancak bir gelenek olduğu sürece iz bırakacağını düşünüyor, kentlerin gelenekselleşen sanatla anılacağına ve bu sayede bir kimlik edineceğine inanıyoruz. Bu yüzden bizden önce başlatılmış bir geleneğe katkı sunuyoruz. Emanet olarak aldığımız Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumunu günü geldiğinde sahiplerine iade etmeyi diliyoruz. 

İnsan yaratıcılığını sokakta ve canlı olarak göstermenin yabancılaşan, metalaşan sanat eyleminin ve ürünlerinin toplumsallaşması ve insana dönmesi bakımından önemli bir imkan olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yine sokaktayız, yine eylemdeyiz, yine sanattayız.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da eserler Kızılay-Sakarya bölgesinde üretilecek. Kızılay, Sakarya Bölgesi’nde sanatın ve meydanın canlılığını ve bunun yaratacağı ortak coşkunun farklı bir atmosfer oluşturduğunu geçen yıl gördük ve bu yıl bu coşkunun daha da büyüyeceğini düşünmekteyiz.

Geçen yıl Kızılay’ın bir çöküntüleşme süreci içinde olduğu tespitinde bulunduk, farklı etkinlik ve eylemliliklerle bu süreci tersine çevirmeye çalıştık. Bugün aynı kararlı çizgimizi sürdürüyoruz. Kızılay’ı olumlu bir yöne doğru çekmenin çabası içindeyiz. Bu yüzden sempozyumu yine Kızılay’da gerçekleştiriyoruz.

Ortaya koyduğumuz çaba; kentimizde sanatın ışıltısının daim olması içindir. Geçen yıl kullandığımız “sanat daima canlı kalır” sözünün doğruluğunu yıl boyunca gördük. Bu yılda sanat geliştirir ve değiştirir diyoruz.”