Aydın ilinin, gelişmeye açık ileride de ilçe olacak, kasaba belediyesindeyim. Başkanlık odasında çalışıyorum. Bir sabah erkence bir vakitte, odanın kapısı tıklatıldı ve 45- 50 yaşlarında bir kişi odaya girdi. "Önce bana kasabamıza hoş geldiniz. Bendeniz 12 Eylül döneminde atama ile kasabanın belediye başkanlığına atandım. Ancak görevi yürütürken, kendimi hapishanede buldum. Yakın tarihte tahliye oldum. Benim dönemimi de denetleyeceksiz, hem tanışmak, hem de başıma gelen olayı size anlatmak istedim. Müsaitseniz çalışmanıza ara verin, bir sohbet edelim." dedi. Ben de "Tabi başkanım, hoş geldiniz, size ne ikram edebilirim?" dedim. "Çay deyince iki çay söyledim." Karşılıklı oturup, başından geçen olayı anlatması için merakla bekledim.
Başkan, "efendim belediye başkanlığına atanınca göreve başladım. Kendimce aklımın erdiğince hizmet vermeye başladım. Bu arada bir arabam var. Belediyenin arabasını da kullanmıyorum. Belediyeye kendi arabamla gelip gidiyorum."
Bir gün personel, "Sayın başkanım kendi arabanızla gelip gidiyorsunuz. Arabanızı belediye işlerinde kullanıyorsunuz. İzin verirseniz arabanıza belediyeden benzin koyalım." Dediler. Bende "peki öyle yapın." Dedim. "Arabamın benzini artık belediyenin akaryakıt aldığı benzin istasyonundan personelce ikmali yapılıyordu. Benimde bu uygulama işime gelmişti, her yere arabamla şoförlüğünü de bizzat kendim yapıyordum."
Gelin görün ki, meğerse personel bana bir kumpas kurmuş, her benzin alımında, tutanaklar tutmuşlar. Kendimi mahkemede ve bir anda hapishanede buldum. Yattık ve çıktık. Size bunları anlatıyorum ki başka yerlerde anlatında benim başıma gelen başkasının başına gelmesin..
Atama ile gelen başkan aslında iyi niyetli, ancak kurulan oyuna işine de geldiğinden, bu zor duruma düşmüştü. Kendisine "geçmiş olsun." Dedim.
Aslında bu uygulamayı daha önce yayımlanan yazımda "Tüm Kamu Kurumlarındaki Akaryakıt Yolsuzluğu" başlığı altında açıklamaya çalışmıştım. Burada karşımıza tam bir örnek olay olarak çıktı. Belirttiğim gibi tüm kamu kurumlarında hatta özel sektörde bile, ödenek yoksa veya yetersizse bu maymuncukla her türlü usulsüz alım ve gereken işler kolayca yapılır. Devlet bunu bilmiyor mu ? Tabi biliyor, fakat önlemini almazlar... İşlerine gelmez... Önemli makamda bulunan makam sahipleri, harcanmak istenirse bu mekanizma çalıştırılarak ,o kişi anın da harcanır... Bunun örnekleri her an yazılı ve görsel olarak gazete ve TV.larda görebilirve izleyebilirsiniz...
Özetle; zimmet her zaman para ile olmaz. İşte burada olduğu gibi, sulu zimmette olabilir. Cüzdana girmeden, aracın deposuna girerek de gerçekleşir...
Nejad KUMBASAR SBF 1976,
İçişleri Bakanlığı E. Başkontrolörü
Hiç yorum yok...