Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Başkanı Necati Uyar, yaptığı basın açıklaması ile Ankara - Eskişehir yolu Mesa kavşağında yaşanan gaz sızıntısının Anakent Belediyesi’nin hukuksuzluklarının sonucu olduğunu söyledi. Basınçlı doğalgaz hattı üzerinde iş makinasının ne tür bir çalışma yaptığının yatını alamadıklarını belirten Uyar, “Olay sonrası yetkililer bu soruya yanıt veremedi. Oysa sorunun yanıtı Ankara Anakent Belediyesi’nin bugüne kadar almış olduğu onlarca hukuksuz karardan birinde gizli” dedi. Uyar, Anakent Belediyesi’nin ranta odaklanmış anlaşıyı ile “sözde” belediyecilik yapıldığını söyledi.

ŞPO Genel Başkanı Uyar, mahkeme kararı ile bölgenin imar planlarının yürütmesini durdurulduğunu söylerken, “Bölgede doğalgaz boru hattı üzerindeki, aslen yapılaşma olmadan yeşil alan olarak korunması gereken alanlar, ‘ticari-rekreasyon’ adıyla, ülkemizde mevzuatta yer almayan ‘hukuksuz’ bir tanımlamayla yapılaşmaya açılmış, bu amaçla düzenlenen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği 13.05.2011 tarih ve 1414 sayılı karar ile Ankara Anakent Belediye Meclisi tarafından onaylanmıştır. Alınan bu hukuksuz ve olası sonuçları açısından ‘tehlikeli’ karar, odamız tarafından yargıya taşınmış, Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin almış olduğu 24.02.2012 tarihli karar ile planların yürütmesi durdurulmuştur” açıklamasını yaptı.

Anakent Belediyesi’nin kent yönetimindeki “rant” odaklı tutumunun riski arttırdığını belirten Uyar, “Yapılan uygulamalar, Ankara’yı dünya kentleri arasında yarıştırmaya meraklı yönetim açısından kayda geçecek bir büyük başarıdır (!) Çünkü Ankara Anakent Belediyesi’nin hukuksuz kararlarıyla, dünyanın ‘içinden basınçlı doğalgaz boru hattı geçen’ ilk alışveriş merkezi bu alanda yapılmış durumdadır” dedi. Uyar açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Yalnızca ranta odaklanmış bir anlayışla kenti yönetmeye çalışmak, Ankara kentini her geçen gün bir adım daha geri götürmektedir. Sokağından caddesine, kaldırımından parkına ve refüjüne kadar kentin her noktasından rant üretme arayışındaki anlayış, kenti giderek daha güvensiz ve tehlikeli hale getirmektedir. Yaşanan olay ilk olmadığı gibi, bu anlayış sürdükçe ne yazık ki son da olmayacaktır. Artık Ankara kentinin sokağında, caddesinde, kaldırımında yürümek dahi tehlikelidir.”

Cumhuriyet