Bunun aksini düşünenler olabilir. Bu bir bakış açısı değil, gerçektir.
Siyasetin çivisi çıktı sözü de bana ait değil.
Biliyorsunuz, bir süre evvel Trabzon’da “TRABZON 2011 EUROPEAN YOTUTH OLYMPIC FESTİVAL” (Avrupa Gençlik Olimpiyat Oyunları) yapıldı.
Ben son günlerinde gidebildim.
Organizatörlere rica ettim. Bana bu festivalle ilgili doküman getirdiler. Bunlar; festival amblemli çakmak, Trabzon Belediyesi’nin yayımladığı, içinde her türlü bilgi olan ve Türkçe-İngilizce yazılı “Trabzon gezi Rehberi”, İngilizce, Fransızca, Rusça el kitabı, By Bediuzzaman Said Nursi (The Short Words), Risalei Nur Külliyatından (Hastalar Risalesi) ve nihayet Nur Cemaati’nin yayımladığı arkasındaki adresinden belli olan 4 kartpostal.
Böylece, spor festivaline siyaset hem de “dini siyaset” girmemiş oldu.
Eğitimde, çocuğun psikolojik sorunları nedeniyle rehber kadroya imamın da alınarak, din siyaset dışı tutulmuştur.
Hatta o kadar ki, Ankara’daki Belediye Otobüsleri’ne bir kız çocuğu resminin üzerine “Yaşasın Camiye gidiyoruz” yazılı afiş ki, kutlaması 01.10.2011 günü saat 10.00 da Kocatepe Camisi’nde yapılacağına dair not ta ekinde.
Ayrıca, İslâmiyet’in şahsında okullara “Arapça dersi” konulması ki, bütün İslâm aleminin Türk düşmanlığı, büyük Atatürk’ün Lâtin Harflerini getirmiş olmasıdır. Onun için İslâm aleminin Atatürk’ün şahsında Türk düşmanlığı da bundandır.
Böylece, İslâmiyet’i öğrenmek adına Arapça’nın Türkiye’de yaygınlaştırılması sağlanmış olacak. Zaten kardeş parti Saadet Partisi’de sanırım parti programında Osmanlıca’yı geri getirmekte planları içinde olduğunu açıklamıştır.
Yani çocuklarımız kendi dilini öğrenmeden Arapça’yı öğrenmiş olacaklar.
Böylece siyaset eğitime ve dine girmemiş olacaktır.
Sayın Başbakan’ın Libya’da Lâiklik’le ilgili sözlerine aynen katılıyorum. Ancak, Siyasi İrade’nin şahsında Devlet’in bu uygulamaları Lâiklik’le nasıl bağdaşır? Bunu da anlatması gerekir.
Bu uygulamaların Sayın Başbakan’ın görüşleriyle bağdaşıyor diyen beri gelsin.
Hiç yorum yok...