Çayyolu bölgesinin başta gelen sorunlarından biri. Üzerinde ciddiyetle durulmalı, bu konudaki yakınmalar gözardı edilmemelidir.

Ankaralılar, deniz kenarına, çay bahçelerine hasret. Dinlenmek yada ‘hava almak' denince akla gelen tek yer parklar. Geceleri sorun başlıyor ve “ipini koparan” soluğu parklarda alıyor. Yüksek sesle sohbetler, bağıran çağıran nara atanlar, ateş yakanlar, meyhane yada yatak odasında gibi davrananlar parklara doluyor. Mahalle arası, sokak içi, evlerin-sitelerin bitişiği diyen, rahatsız ettiklerini düşünen yok. Uykularınız, huzurunuz kaçıyor. Lüks araçlarla gelip telefonla arkadaşlarını evine davet eder gibi ‘muhabbete-sofraya' çağırıyorlar. ‘Çiftliğinde' parti veriyor beyler! Araç içlerinden yükselen gürültülü müzikler çabası... Polisi arıyorsunuz, “geç saatte neden rahatsız ettiniz” edasıyla yanıtlar alıyorsunuz, sanki..

“Uyku yok, huzur yok tedirginiz” diyorsunuz müdahale edilmiyor! Bahse konu yerde daha önce Jandarma görev yapardı ve çaydırıcı oluyordu.

Polisi gerekli yerlerde değil de, daha çok cami önleri ve AVM'lerde görüyorsunuz nedense!

Kamu malına verilen zarar ve güvensizlik bezdirdi, yaşanmaz oldu kentlerimiz.

Yalçın BAYER
Hürriyet - ANKARA