Bilirsiniz, bir park veya inşaat yapılırken, en önce etrafı panolarla çevrilir.
Amaç, inşaat alanına yanlışlıkla birileri girip başına olumsuz birşeyler gelmesin diye. Birde bu panolar bilgi içeriklidir. Yapılan işin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, süresinin ne kadar süreceği ve "Çevreye verdiğimiz rahatsızlıkdan dolayı özür dileriz." başlıklı klişeleşmiş yazı.
Günümüzde ve Çayyolu'nda bu uygulama biraz abartılarak sürmekte olup ve panonun üzerine bu bilgilerin dışında güler yüzlü başkan resimleri, "Sizin için çalışınca oluyor" sloganları ve hatta firma reklamlarıyla bir kolaj çalışması gözlenmektedir.
Kışa girerken yapılan Ümit Yuvam Parkı'da bu uygulamalar maruz kalmış. Proje ve reklam panoları parkın alçak duvarlarına monte edilmişti.
Panolar park açıldıkdan sonra kaldırıldı, parkın peyzajı çevre sakinler tarafından da beğenildi ama yinede göze batan bir şeyler vardı. Bu göze batan pürüz taşınan panoların vidalarıydı.
Meksika Caddesinden bir izleyicimiz, hergün bu parkın köşesinden servise bindiğini ve her gün bu köşede servisten indiğini söyleyerek; "Sabahları bugün bu vidalar kalkar diyerek ayrıldığım durakdan, akşam geldiğimde vidaların beni karşıladığını görüyorum." diyor.
İşin ilginci bu parkın bir çocuk parkı olması ve duvarının yüksek olmaması sebebiyle; bütün yaş grubundaki çocukların duvarın üzerine çıkabilir olması, tehlikenin her an her kişinin başına gelebilecğini göstermektedir. Hatta bu köşenin bütün Okul, kamu ve özel işyerlerinin servis durağı olması, burada kazanın an meselesi olabileceğini göstermektedir.
Kısacası bu vidalar; birisi gittikten sonra, o kişiden bahsedilmesi durumunda edilegelen "Kendi gitti adı kaldı yadigar" sözünü hatırlatıyor.
Bizde ne diyelem; "Parkın panoları gitti vidaları kaldı yadigar"...
Hiç yorum yok...