Türkiye’de cüzamla mücadelede en büyük pay onun. Birçok köy, okulunu ve yolunu ona borçlu. Binlerce kız onun sayesinde okuyor.
Ölmeden birkaç hafta önce evi "Ergenekon davası" gerekçe gösterilerek didik didik arandı. Son nefesini verene kadar çağdaş yaşama destek verdi.
Saylan’ın vefatının ardından ÇYDD Genel Merkezi yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, bugün saat 04.30’da vefat etmiştir. Çok sevdiği ülkesinin çocuklarında, gençlerinde ve yol arkadaşlarının yüreğinde hayallere, düşünceleri, ilke ve değerleri ile yaşamaya devam edecektir. Ülkemizin başı sağ olsun" ifadeleri kullanıldı.
Saylan’ı çeşitli şekillerde suçladılar, tehdit ettiler.
Annesinin evlendikten sonra adının Lili Mina Raiman adından vazgeçip Leyla adını almasına taktılar önce.
Buna yanıtı, "Ben kütüğe baktım.Annem bana hamile kaldıktan sonra Müslüman olmuş. Ben her dakika her şeyimi ispat etmek zorunda değilim. Ama buraya kadar geldiği için görsünler istedim. Benim annemin filan tarihte filan camide Müslüman olduğunu. Bunu teşhir etmek, bizi bu noktaya getirmek bile utanç verici." şeklinde oldu.
Sonra bir MİT görevlisi raporunda Türkan Saylan’ın ve ÇYDD’yi misyonerlik faaliyetlerinin odağındaki isim olarak gösterdi.
Buna da, "Hakkımda misyonerlik iddiaları var. Doğru. Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim misyoneriyiz biz." şeklinde oldu.
PKK’lılara burs verdiği yolundaki iddialara ise; "Burs verdiklerimiz arasından PKK’lı olan varsa bunu araştırırız doğru olduğunu öğrendiğimiz an burstan çıkartırız." diyordu.
İftiraların, karalamaların bir türlü önüne geçemiyordu, "Biz ÇYDD olarak 20 yıldan beri Atatürk ilke ve devrimlerini geliştirerek çağdaş topluma ulaşmak istiyoruz. 20 yıldır çok iftiraya maruz kaldık, 5 yıl asılsız iddialarla yargılandık hepsinden beraat ettik." şeklinde konuşuyordu.
Bolca tehdit de aldı. İşte bunlardan biri;
"Türkan Saylan’ın idealizmini, davası adına gösterdiği performansı, dağ tepe demeden G. Doğu’nun en ücra köylerine gitmesini hayranlıkla takdir ediyorum. Ama bahsini ettiği "yenilmez güç!" Türkan hanımı gözden çıkarmış gibi geliyor bana. Malum o derin, karmaşık yapı birilerini cesaretle, ortamı gerecek şekilde ve medya önünde konuşturuyorsa; konuşan kimsenin başına mutlaka bir iş geliyor. Tıpkı Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, vd. gibi. Bunlar konuşturur ve yok ederler. Arkadan o cenazeyi kamplaştırmalara, vuruşturmalar, malzeme yaparak uzunca süre kullanırlar.
Türkan Hanım; sanırım son zamanlarda sizi de birileri konuşturuyor. Kendinize dikkat edin. Başınıza bir iş gelmesin..."
SAYLAN’IN SON İSTEĞİ
Hayatını kaybeden ÇYDD Başkanı Saylan, bilinci kapanmadan önce ailesi ve dernek yöneticilerine vasiyetini açıkladı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan’ın bilinci Cuma günü kapanmaya başladı.
Ailesi ve dernek yöneticileriyle son kez Cuma günü bir araya gelen Saylan, onlardan "vasiyet" niteliğinde bir dizi istekte bulundu.
Saylan, kız öğrenci sayısının 36 binden 100 bine çıkarılmasını, Türkiye’deki her köye bir okul yapılmasını ve her kasabada kız öğrenci yurdu yapılmasını istedi.
Türkan Saylan’ı ÇYDD Ümitköy-Çayyolu Şubesi yöneticileri ile İstanbul’da sonsuzluğa uğurlayacağız.
Bize kalırsa Türkan Saylan’ı bundan böyle "ANATÜRK" olarak anmalı...
Hiç yorum yok...