Çanakkale destanını “onbaşı” rütbesindeki Seyit sayesinde yazmamıza rağmen, “onbaşı” sıfatı neden hakaret olarak algılanıyor, hakikaten anlamak mümkün değil... Üstelik ilk de değil.

Taa 2003 senesinde, şeriatçı gazete “onbaşı olamayacakların general olduğu ülke” filan diye yazmış...
Kara, Hava, Deniz, Jandarma komutanlarının aralarında bulunduğu
312 general tazminat davası açmıştı.

*

312.
Ankara’nın telefon kodu gibiydi.

*

O davayı açan...
Kara Kuvvetleri Komutanı
Şüpheli şahıs.
Hava Kuvvetleri Komutanı
Tutuklandı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı
Tutuklandı.
Jandarma Genel Komutanı
Tutuklandı.

*

Sonradan Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral İlker Başbuğ davacılardandı.
Bi telefon... Tutuklandı.

*

Ordu, kolordu, donanma, güney deniz, kuzey deniz, sahil güvenlik, denizaltı, istihbarat, harp akademileri, eğitim doktrin, harita, lojistik, hatta o davayı
açan adli müşavir... Komple içerde.

*

“Kasaptaki ete soğan doğramam” ilkesine bağlı olan dava açmadı... Yırttı.

*

Bu çerçevede, “onbaşı” diyene dava açmaya hazırlanan Genelkurmay’ın durumunu hiç iyi görmüyorum... Şeriatçı’ya dava açanların hali buysa, bölücü’ye dava açanlara kimbilir n’olur.