Özelleşip, özelleşmediğini bilmem ama okulların durumu vahim.
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde 3367 lise varken, 4500 adet özel dershane var. Neden?
Ücretli öğretmenlik ihdas edilmiş, bunlar yaklaşık asgari ücret (700.-TL) maaş alırken, kadrolu öğretmenler yaklaşık 1500.-TL maaş almakta.
Herhangi bir sitedeki kapıcı maaşı kadar. Neden?
Bu yıl Milli Eğitim Bakanı bir uygulamaya imza atmış. Adı da kısaca “Okul RİTA”. (Devamsız öğrenciler için “Okul risk takip kurulu)
Haklı olarak merak etmektesiniz. Kim bu RİTA üyeleri. Hemen sırasıyla açıklayayım: Okul müdür yardımcısı, sınıf öğretmeni, öğrenci temsilcisi, rehber öğretmen, gerekirse rehber uzmanlar, okul aile birliği temsilcisi, din görevlisi, köy ve mahalle muhtarı ile STK temsilcisi.
Son alınan karara göre, Kur’an okuma yaşı kaldırılınca, bana kim bu kurulun asil üyesi konumunda din adamını, yani imamı çağırmayacak?
Yani Lâik ülkeye bakın, Sayın Başbakan’ın Orta Doğu’da doğru olarak ifade ettiği, “Vatandaş değil devlet Lâik olur” sözü ne olacak?
Devlet adına Siyasi İrade okullara bu uygulama ile dini sokar mı, sokmaz mı?
Buna “hayır” diyecek bir Allah’ın kulu bulunabilir mi?
Bu kurumun içinden gelen biri olarak, hangi okul müdürü, din görevlisini öncelikli davet etmeyecek?
Ülkemiz’de bunu yapmamak biraz sıkar. Çünkü, Türkiye’de henüz “Kariyer ve liyakat sistemi” işlememektedir. Atanan okul müdürlerine bakalım. Orada bu iddiamın doğruluğu görülecektir.
Halen 80 puanla öğretmenliğe atanamayan; fen bilgisi, sosyal bilgiler veya beden eğitimi öğretmenlerinin yetiştirilmesi devam ederken, bunun dışında belki 20 puanla “kamu görevine “ atanan İlâhiyat fakültesi mezunlarının olması, kamu vicdanını incitmektedir.
Böylece, özel sektöre kanalize edilecek öğrencilerden sonra Milli Eğitim Bakanlığı yavaş yavaş özelleşmesi kolaylaşacak, dolayısıyla yönetimi kolaylaşacaktır.
“Bu abdestle daha çoook namaz kılarız.” 23.09.2011. Alaeddin USTA
Hiç yorum yok...