2009’un son günleriydi. Dikimini ve bakımını yaptığımız Çayyolu Köy mezarlığının duvarının dışında kalan sedir ağaçlarının Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından söküldüğünü öğrendiğimde Kızılay’daydım. Arayan Yenimahalle Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Onur Özel’di. Ardından Semt Birimi Koordinatörü Hale Albay da aradı.
Geldiğimde iş tamamlanmıştı. İşçilerin üzerine yürüdüğümde; “Biz emir kuluyuz” dediler.
Sonradan anlaşıldı, buraya ruhsat veren Yenimahalle Belediyesi’ydi. Boyumu aşmış fidanları söken ise Büyükşehir Belediyesi.
Yenimahalle Belediyesi ile işte orada koptu ipler. Melih Gökçek ile Fethi Yaşar artık kol kolaydılar. Çayyolu’nun geleceğinin ne olacağı aşağı yukarı belli olmuştu. Dolayısıyla tavır aldık, tepki koyduk, ipleri kopardık.
İnşaatı yapan Muradiye Vakfıydı, işi tamamlayamadı. Daha sonra Yunus Marketler Zinciri’nin inşaat bölümü yarım kalmış cami işini tamamlamak üzere aldı. Son durum ortada.
Bir daha tutması mümkün olmayan fidanlar Kafkas Sitesi’nin yanına nakledildi. Orada hepsi de kurudu. O gün sökülen fidanlardan arta kalanlar ise inşaat başladıktan kısa bir süre sonra nedense kuruyuverdi. Kuruyan fidanların bulunduğu yer ise şimdi otopark oldu.
Hiç yorum yok...