Son ODTÜ olayları ve bu olaylardan sonraki siyasi değerlendirmeyi hayretle, esefle ve ülkem adına derin bir üzüntüyle karşıladım. Hala şoktayım. Çünkü ben 1968 ODTÜ mezunuyum. Mensubu olmakla gurur duyduğum üniversitemin ülkemdeki ve dünyadaki konum ve önemini bilen, hayatının 40 yılını eğitim ve araştırmaya adayan bir kişi olarak, yüzlere binlere varan öğrenci yetiştiren bir ODTÜ’lü olarak üniversiteme ilgiyi ve sevgiyi hiç azaltmayan bir Cumhuriyet ve vatan sevdalısıyım. Ve diyorum ki, geçmişteki ve şimdiki ODTÜ öğretim elemanları ülkesinin ve dünyanın en iyi ve ufku geniş hocalarıdır. Öğrencileri ise Türkiye ve dünyanın kabiliyette, yetenekte ve bilgide en iyilerinden seçme öğrencileri iken, bu durumu en iyi bilmeleri gereken yetkililerin beyanları benim gibi tüm ODTÜ’lüleri derinden yaralamıştır.

ODTÜ’nün eski mezunları bugün ülke sanayisinin, imarının ve bilim arenasının lokomotifleri durumunda olanlardan iken, ODTÜ bilimi ve teknolojisinin mutfağında bulunulduğu bir sırada geleceğimiz olan gençlerin haklı toplumsal ve demokratik tepkilerinin nedenleri düşünülmeden ve soruşturulmadan en sorumlu ağızdan ODTÜ’yü hedef alan beyanlar biliyorum ki, tüm ülkede ve ülke gençliğinde de derin üzüntü yaratmıştır.

Bugün ülkenin bilim politikasının üretimi ve uygulamalarından sorumlu Türkiye Bilimler Akademisi, Yüksek Öğretim Kurulu ve TÜBİTAK başta olmak üzere birçok devlet ve vakıf üniversitelerinin siyasi iktidarlarca yönlendirilmek istenmesi hepimizin malumudur. Ve gene hepimiz biliyoruz ki, uluslar arası nitelikte ve diğer birçok üniversitelerimiz gibi ülkemizin göz bebeği ODTÜ, öğrencisi ve öğretim elemanlarıyla her zaman bu tür siyasi yönlendirmelerden uzak durmasını bilmiş bir eğitim öğretim ve araştırma kurumudur. ODTÜ bu özelliğini hep koruyacaktır. Kendisine bu özelliğinden dolayı yapılan bu haksız eleştiriler her zaman idari ve akademik personeli, eski mezunları ve öğrencileri tarafından kendisine yakışan olgunlukta en demokratik şekilde karşılık bulacaktır. ODTÜ geçmişte ve şimdi olduğu gibi gelecekte de mezunları ve öğrencileriyle her zaman için gurur duyulacağı bir ilim ve irfan yuvası olmaya devam edecektir. Bundan dönüş asla olmayacaktır.

Reşat Özkan