Geçtiğimiz yıl sonunda iktidar gündeme metropollerde ilçe olmaya aday semtleri ele aldı. Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ilçe kurulması ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında 6 Mart 2008 tarih ve 5747 sayılı kanunla kabul edilen yeni ilçe sayısı 43 oldu.
Buna göre; İstanbul’da 8, Kocaeli’nde 6, Antalya’da 5; Diyarbakır, Mersin ve Sakarya’da 4’er, Samsun’da 3, Adana, İzmir, Erzurum ve Eskişehir’de 2 yeni ilçe oluşturuldu.
İktidar, Ankara’da bir tek Pursaklar’ı ilçe yapmayı kararlaştırdı ve alınan bu karar tamamıyla politik endişelerden kaynaklandı.
Başkent Ankara’nın ilçe olması gereken iki büyük semti bulunmaktaydı. Bunlardan biri Çayyolu, diğeri ise Batıkent’ti. Ne var ki bu semtlerdeki siyasal yapılanma iktidara ters olunca, Ankara’nın yoğunluk açısından Çayyolu ve Batıkent’ten daha az nüfusa sahip Pursaklar ilçe yapıldı. Bu kararıyla AKP, salt Çayyolu ile Batıkent’e değil, Başkent Ankara’ya da haksızlık yapmış oldu.
29 Mart’ta yerel yönetim seçimleri yapılacak ve önümüzdeki beş yıl il, ilçe ve belde yöneticileri seçilecek. Eğer Çayyolu da ilçe olsaydı, şimdi yoğun seçim çalışmalarına tanık olacaktık.
Bu arada ilçe yapılan Pursaklar’la Çayyolu’nu kurumlar açısından karşılaştırarak ne kadar büyük haksızlığa uğradığımızı araştırdık;
|
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
64 bin 197 kişinin yaşadığı Pursaklarda temel yaşam gereksinimlerinin giderilmesi açısından gereken hastane, sinema ve kapsamlı bir kütüphane bulunmuyor.
Pursaklar’ı ilçe yapıp Çayyolu’nu yapmamanın sonucu nedir? Büyükşehir Belediye Meclisi ilçe ve beldelerden gelen belediye başkanları ile meclis üyelerinden oluşur. Pursaklardan kimlerin geleceği gün gibi ortadadır.
PURSAKLAR’DAKİ YAPILANMA (*) Nakşibendi Tarikatı’nın bir kolu olan Menzilciler, resmi adı Kasrı Şirin olan, ancak kamuoyunda Menzil Dergahı olarak bilinen camisiyle Pursaklar’a damgasını vuruyor. Cemaatin yalnızca Ankara’da 4 bin dolaylarında müridi olduğu tahmin ediliyor. Cemaatin Şeyh’i Raşit Erol’un Ankara’ya her gelişinde dergahta kalması, hayatını da burada kaybetmesi, Menzilciler için Pursakları önemli bir merkez haline getiriyor. Cemaat, ekonomik gücünü özellikle kendilerine derviş adını veren müritlerin kurduğu şirketlerin belediyelerden aldığı ihalelerle arttırıyor. Muradiye Vakfı, Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasının ardından kamuoyunda daha çok duyulmaya başladı. Özellikle, Büyükşehir belediyesinden aldığı ihalelerle adını duyuran Nakşibendi kökenli cemaat, Ankara’da siyasi gücü elinde bulunduran grupların başında geliyor.
(*) Erdal İPEKEŞEN/Hürriyet, 9.12.2007 |
Hiç yorum yok...