Alkollü içki meselesi son yılların önemli gündem maddelerinden sadece birisi.

Gün geçmiyor ki, bir belediye’nin alkollü içki satan restoranları şehir dışına taşıyacağına, zaten tek tük kalan kamu kurumlarının lokallerinde içki satışının yasaklandığına dair bir habere rastlanmasın.

Bunlardan en çok dikkat çekeniyse, hiç kuşkusuz Türk Hava Yollarının bir çok iç hatta başlattığı içki yasağı oldu.

Ülkenin genel gidişatından rahatsızlık duyan kamuoyunda günlerdir bu konuşuldu, konu soru önergesi yoluyla TBMM’ e kadar taşındı.

Çağdaş Cumhuriyet değerlerinin yok edildiği ve giderek bir İslam ülkesine dönüşüldüğü endişesini taşıyanlar bu “alkollü içki” konusunda çok hassas.

Bu tür gelişmeler onları haddinden fazla rahatsız ediyor.

Yetkili ağızlardan, kimsenin hayat tarzına müdahale edilmesinin söz konusu olmadığı açıklamaları yapılsa da, fiili durum kaygıların devam etmesine neden oluyor.

Çünkü, resmi açıklamalara rağmen, “kraldan çok kralcı zihniyetler” sahneye çıkıyor ve bir çok restoranda içki satışı kaldırılıyor.

Hassas kamuoyu bunu tartışıyor ve karamsarlığa kapılıyor.

Bunun nedeni, ara sıra veya her akşam alkollü içki içme tutkusu değil elbette.

İsteyenin istediği gibi yaşama, isterse içki içme özgürlüğünün yok edilmesi.

Zira, içkili bir restorana gidildiğinde isteyen içebiliyor, istemeyen içmeyebiliyor; kimse de onu içmeye zorlamıyor.

İçki içmek istemeyen, içkili bir restoranda bu özgürlüğünü yaşıyor, ancak içkisiz bir restoran için aynı şeyi söylemek mümkün olmuyor; içmek isteyenin bu özgürlüğünü yaşamasının önünde fiili imkansızlık bulunuyor.

Aynı durum aslında alkollü içki satışı yapan market ve dükkanlar için de geçerli.

Kimi market ve dükkan nedense, alkollü içki satmıyor.

Oysa, dillerinden düşürmedikleri “müşteri memnuniyeti” dedikleri şeyin, alkollü içki satın almak isteyen müşterileri de kapsaması gerekiyor.

Alkollü içki satan bir markette, içki almak istemeyen müşteri “almama özgürlüğünü” kullanabiliyorken, satmayan bir markette, içki almak isteyen müşteri“alma özgürlüğünü” kullanamıyor.

Aslına bakılırsa bu, her şeyi bir tarafa bırakın, “tüketici haklarına aykırı” bir durum oluşturuyor.

Bu çağda, modern konseptlerle tüketicinin hizmetine soyunan bir markette, alkollü içki satışının olmamasının makul ve mantıklı bir açıklamasının olması gerekiyor.

Sahi modern, büyük kimi marketlerde alkollü içki neden satılmıyor?

İsteyenin alması, isteyenin almaması mümkünken neden satılmıyor?

Bu tür marketler, alkollü içki almak isteyen müşterisine neden hizmet vermiyor?

Ve daha da önemlisi, günlerce THY deki içki yasağını tartışan, hostesle-rin etek boyunu kendine dert edinen, mahalleye yapılan camii hayat tarzına müdahale sayan, İslam ülkelerine dönüşmekten korkan hassas kamuoyu iş tüketime gelince, hala neden bu tür marketleri hınca hınç doldurmaktan geri durmuyor?

Her geçen gün alkollü içki satan marketler azalıp, satmayanlar çoğalırken, bunun da kendisine sunulan bir hayat tarzı olduğunu nasıl fark etmiyor?

Mustafa T. Turhan

Kaynak: www.cayyoluhaberbulteni.com
Haber Detay: www.cayyoluhaberbulteni.com/CayyoluHaberDetaylari.asp?ID=5729