Çayyolu Haber Dergisi son sayısında, Çayyolu’nda çok yakın zamanda yeni bir örgütlenmeye gidileceğini yazdı. Çayyolu Bülteninin son sayısında da yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu yazıldı. Demek ki, bu birbirleriyle farklı noktalarda oldukları artık herkesçe bilinen iki dergi etrafında toplananlar Çayyolu’ndaki mevcut örgütlenmelerin toplumsal sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kaldığı konusunda mutabıklar.
O zaman, şapkayı önümüze koyup, bu tespitin doğruluğunu irdelemek bakımından Çayyolu’ndaki mevcut örgütlenmelere kısaca göz atmak gerekiyor.
En başta, hemen, hemen tüm dernekleri bünyesinde toplayan Çayyolu Platformu var.

Çayyolu’nda bulunan derneklerin, başta Çayyolu’nun ilçe olması olmak üzere, ortak hedeflerde dayanışmasını sağlayacak örgüt. Çatısı altında şu dernekler var;

1. Atatürkçü Düşünce Der.
2. Beysukent Yaşlılara Saygı Der.
3. Çankaya Yaşlılara Saygı Der.
4. Çayyolu Yaşlılara saygı Der.
5. Konutkent Yaşlılara Saygı Der.
6. Çağdaş Eğitime Destek Der.
7. Çayyolu sağlık ve Sosyal Tesisleri Yaptırma Yaşatma Der.
8. Çayyolu Musiki Cemiyeti.
9. Konutkent Musiki Der.
10. Ümitköy Musiki Der.
11. Çayyolu Halk Müziği Der.
12. Çayyolu Elektro Manyetik Kirlilikten Korunma Der.
13. Tüketici hakları der.
14. Tüm Emekli Subaylar Der.
15. İ Azmi Beğen Cami Yaptırma Der.
16. Türk Üniversiteli Kadınlar Der.
17. Türk Cerrahi Der.
18. Çayy. Tenis Spor Kulübü Der.
19. 58. Böl. Okul Aile Birliği.
20. Çayy. Doğ Hay. ve Hayvanları Koruma Der.
21. Temad Temsilciliği
22. Omirilik Felçlileri Der.
23. Angora Evleri Sos Day Der.
24. Çayy. Spor Klübü Der.
25. Çay Der.
26. Turkuvaz vadisi kal Der.
27. Kadın Bil.Pro. Paylaşım Mer.Der.
28. Gelibolu Der. Platform Çatısı altında olmayan dernekler ise;
29. ÇABA (Çayyolu Bölge Ağaçlandırma Der. Ve
30. Çağdaş Yaşamı Destekleme Der.
    

Çayyolu’nda otuz tane dernek varken, yeni bir örgütlenmeye ihtiyaç duyulduğuna göre, mevcut sivil toplum örgütlerinin Çayyolu’nun sorunlarına yanıt veremediği düşünülüyor demektir. Nedir, Çayyolunun sorunları da mevcut dernekler bu sorunlara çözüm olmuyor.? 

Hemen belirtmek gerekirse; Çayyolu hızla büyüyor, önceki yıllara oranla yapılaşma ve yoğunluk artıyor, arttıkça imar problemleri de ortaya çıkıyor. Yollar, kavşaklar yetmiyor, konutlar iş yerine dönüştürülüyor, gürültü ve trafik sorunları baş ağrıtıyor, çarpık kentleşme oldukça doku bozuluyor. Rant paylaşımı kızışıyor, yeşil alanlar yok talan ediliyor, parklar, ticarethanelere kurban veriliyor. Kaldırımlar işgal ediliyor, yayalar sıkıntı çekiyor. V.b.  Kısacası Çayyolu’na yazık oluyor. Semt, adeta Orhan Gencebay’ın ünlü şarkısında söylediği gibi, “doğarken ölüyor”

Mevcut derneklerin yapıları ve kuruluş amaçları itibariyle bu sorunların çözümü için mücadele etmesiyse, imkansız görünüyor. Zira, Platform çatısı altında toplanan derneklerin sayısı 28 olarak görünse de Tüzüklerinde belirtilen amaçlarına bakıldığında, bu mücadele için yetersiz oldukları hemen anlaşılıyor. Platform Yönetimini, aynı bölgede kurulmuş ve muhtemelen, yöneticileri bile birbirlerine üye olan 4 tane yaşlıları koruma derneği oluşturuyor.
 
Yine 4 adet musiki cemiyeti var. Özel sağlık kuruluşları ve üniversite polikliniklerinin olduğu bir bölgede, hangi tesisi yaptırdığı ve yaşattığı bilinmeyen sağlık ve sosyal tesisler yaptırma ve yaşatma derneği, yetkisiz bir tüketici hakları derneği, emekli subaylar, çağdaş eğitime destek, cerrahi, elektro manyetik kirlilikten korunma, cami yaptırma, kadınları kategorize eden, üniversiteli kadınlar, spor dernekleri, platform çatısı altında neden bulunduğu anlaşılamayan bir okul aile birliği, bir sitenin sosyal dayanışma derneği.

Keza, platform dışında olan bir ağaçlandırma derneği (ÇABA) ve çağdaş yaşamı destekleme derneği (ÇYDD).

Hepsinin çalışma alanı çok sınırlı.
Belki Çay Der’in Tüzüğü Bir çok soruna sahip çıkmaya müsait ama, o da ortalarda yok. 

Diğerlerininse, Tüzükleri itibariyle, Çayyolu’nun gelişen sorunlarına sahip çıkma ve çözüm bulma gibi bir hedefi ve amacı yok.

Bazıları, zorlayarak Tüzüklerinde belirtilen amaçlar dışına çıksa da yapabilecekleri çok sınırlı.

Bu koşullar dikkate alındığında, gelişip, büyüyen Çayyolu’nun, başta doku bozulmasına yol açan imar konuları olmak üzere, trafik ve gürültü kirliliği gibi önemli sorunlarıyla mücadele edip, çözümler arayacak, amacı bu olduğu için, doğası gereği merkezi ve yerel yönetimden “bağımsız” bir sivil baskı grubunun oluşturulmasının önemi ve gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Platform çatısı altında toplanan derneklerin, Yenimahalle Belediyesinin çok cüzi bir kirayla ek binada tahsis ettiği odalarda toplanmasının getirdiği “bağımlılık” ile bu “bağımlılıktan” etkilendiği izlenimi veren Platform’un, uzun zamandır Tüzüğünde belirtilen temel amaçları için uğraş vermekten bile uzak kaldığı dikkate alındığında, bu gereklilik daha da önem ve ivedilik kazanıyor.

İlk bakışta, Çayyolu’nda onlarca demokratik kitle örgütü varmış, dinamik bir sivil yapılanma ile sorunlara sahip çıkılıyormuş gibi bir algı olsa da bunun, “içi seni, dışı beni yakar” bir zahiri görüntü olduğu kısa süre içinde anlaşılıyor.

Kısacası, artık makjay, derin çizgileri örtmeye yetmiyor. Yeni, birleştirici, bağımsız, dinamik bir demokratik örgütlenme gerekiyor.