Haberler


Metin Altay'ın not defterinden...
  • Yorumlar: 0
  • 05 Temmuz 2010 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 738
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Metin Altay'ın not defterinden...

0 0
Bugünlerin de seçimleri var...
Gün geçmiyor ki,  “Ankara” sayfalarının yakınma köşelerinde çaresiz ama duyarlı vatandaşların, Yaşamkent için dillendirdikleri sorunlara tanık olmayalım.. Büyükşehir’in hizmet esirgediği mağdur semt Yaşamkent’ten hergün bir duyarlı ses, bir sorun dile getiriyor. Bir ara, tam “geçiş döneminde” Ülkede en çok hırsız giren yer ünvanını dahi aldı. Geçenlerde, Yalçın Bayer’e yazan Şükrü ÖZÇETİN, “perişan yolların haline inanmayan başkan’a, EGO şoförlerini şahit gösteriyordu”.. Özçetin, “Büyükşehir’in kamyon ve kepçelerinin büyük bir gayretle bir şeyler yaptığından bahsediyor, bölgeye hizmette aslında ketum olanların, Alacaatlı Köyü Camii Yaptırma Derneği tarafından(!) yapılacak “Yaşamkent Camii” altyapısını hazırladıklarını vurguluyordu.
 
Çayyolu-Yaşamkent çevresinde benzer hizmetlere titizlenenlerin, yol bakım onarımı, kırık dökük kaldırımlar ve en önemlisi METRO için gayretini bilen var mı?.. Vatandaşın dikkatini çeken, cami, külliye, yüksek gerilim hattı altında(!) çocuk yuvası inşaatlarına her şeyden fazla hassasiyet gösterip destek verenlerin, mesela, EGO otobüsleri seferlerini sıklaştırmak söz konusu olduğunda bir çabalarının hatırlanmıyor olması.. Böyle örnek çok; bu bölgede seçmen de çok ve bu seçmenler, son yerel seçimde ilçe sonuçlarında etkili oldu.. Bugünlerin de “seçimleri” var..
 
Yine emeklilerin durumu üzerine...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, memurlara yapılacak bir puanlık artış maliyetinin yaklaşık 780 milyon lira olduğunu açıkladı.
 
Memur, emekli, işçi söz konusu oldu mu akıllara hemen maliyet geliyor. TOKİ’nin, belediyelerin, milletvekillerinin üst düzey bürokrat ve bakanların maliyeti yok mu? Aileleri-çoluk çocuğu, örneği görülmemiş ölçüde zenginleşen, kaynak sıkıntısından yakındıkları halde ‘yavrularının’ mal varlığı acayip artan belediye başkanları, bürokratlar, yürütme mensupları ve yandaşların, maliyetini bu millet perişanlık pahasına ödemiyor mu? Özelleştirme peşkeşlerinin maliyeti kimin sırtında? Böyle maliyetlere de kafa yormak ister mi sayın Bakan? 
 
 Emeklinin durumunu, diğerlerine göre çok daha az bir maliyetle düzeltilebilir. Ama bir “zarar” söz konusuymuş gibi hemde maliye bakanı tarafından açıklama yapılması, yanıltmaya dönük bir taktiktir.. Bu perdeleme taktiklerine, yoksulların karnı tok. Bir yok sayma durumuyla karşı karşıya olan dar gelirliler, tercihini bundan sonra ona göre yapacak şüphesiz..
 
Hayvancılığın durumu
90 lı yılların başında (Tarım Bakanlığı Hayvancılık Dairesi verilerinden bildiğimiz..) hayvan varlığımız, bugüne göre çok iyiydi. Uygulanan projelerden birisi de “0 faizli besicilik teşvik projesiydi”. Köylerde hayvanı olan aileler, (küçük ölçekli bireysel yetiştiriciler) et süt üretimine teşvik ediliyor, çiftçi-köylü büyük sermayeye karşı korunuyor, “ham madde” sağlayıcısı olarak üretime katılıyordu.. Bugün ise, hayvan varlığımız çok azaldı tükenme noktasında.. Milletin bu gerçekleri görmesi lazım. Yerli hayvancılık bitti gibi.. Et ithali kapısı açıldı. Dışarıdan gelenin et kalitesi, tartışmaya açık.. Sadece et fiyatlarının nereden nereye geldiğini anlamak için asgari ücretin kaçta kaçı olduğuna bakmak yeter. “Angusları” bu millete reva gördüler ve muhtaç ettiler ya; gerisini düşünün artık.. Çözüm dışarıda değil içerde; üretmenin alternatifi ithalat olmamalı. Ama..

Metin Altay
Çayyolu Haber Bülteni
Temmuz/2010

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.