Metin Yeliz Ateş çifti Cengiz Topel Mahallesi’nin heyelanından kaçırılarak Pursaklar’daki Karacaören TOKİ konutlarına yerleştirildi. Yerleştirilme sırasında yanlarında Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in eşi Nevin Gökçek ile Anfa Güvenlik Müdürü Remzi Şimşek’in olduğunu söyleyen aile, kendilerine yardım sözü verildiğini ancak taşındıklarından beri kimsenin gelip gitmediğini belirtti. Melih Gökçek’in özel bir kanalda kendilerine yardım ettiğini söylediğini dile getiren Yeliz Ateş, “Böyle bir şey yok. Yalan söylüyor. Bırakın yardımı faturaları bile bizim ödememiz istendi. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz” dedi.
Ateş ailesi en büyüğünden en küçüğüne kadar hastalıklarla yaşamak zorunda olan bir aile. Baba Metin Ateş epilepsi ve astım hastası, anne Yeliz Ateş kadın hastalıkları ile boğuşuyor, 8 yaşındaki Çetin zihinsel engelli, 1.5 yaşındaki küçük Yağmur ise böbrek hastası.
Taşınmalarından önce hayırseverlerin yardımlarıyla ve çocuklarının bakım parasıyla geçinen aile, taşınmalarının ardından daha da zor duruma düştüklerini söylüyor.
Çocuğunun bakım parası ailesel bir sorun nedeniyle kesilen Metin Ateş’in maaşında ise haciz var. Ateş ailesinin evine düzenli giren bir para yok. Metin Ateş yakında faturaların gelmeye başlayacağını söylüyor ve “Bizi buraya getirdiler. Geldikten sonra ‘Faturaları ödeyin’ dediler. Biz orada yardımla geçiniyorduk. Durumumuz olmadığını biliyorlardı. Yardım sözü vermişlerdi ama ne gelen var ne giden” diye isyan ediyor.
Gökçek’in aileye her türlü yardım yapıldığını söylemesinin ardından yardımların kesildiğini söyleyen Metin Ateş, “İnsanlar bize yardım yapıldığını sanıyor. Halbuki hastaneye gidecek para yok. Haberlerde hacizi kaldırdık dediler. Yalan, kalkmadı. Haberlerde atıyorlardı ballı ballı” diyor.
Faturaların yakında gelmeye başlayacağını söyleyen Yeliz Ateş ise “Doğalgaz, su, elektrik hepsi 500 TL’yi bulurmuş. Ben bilmem, hiç görmedim doğalgaz. Ben ömrümde 500 TL’yi de bir arada görmedim. Bu benim için bir servet gibi” diyor. Bu evin kendileri için lüks olduğunu söyleyen Ateş, “Bana bir gecekondu, sobam olsun yeter. Fatura derdim olmaz, en kötü iki kağıt yakar ısınırım. Ama burada keserlerse ne yaparım bilmiyorum” diye konuşuyor.
Tüm ailenin sağlık sorunları nedeniyle kendilerine hastaneye kolay ulaşım sözünün verildiğini ancak bunun da unutulduğunu belirten Ateş, “Bir şey olunca komşularım koşuyor. Ben zaten hep insanlardan yardım gördüm. Devletten, belediyeden bir şey görmedim” diyor ve soruyor: “Acaba bu haberle Başbakan sesimizi duyar mı?”
İklim ÖNGEL
Cumhuriyet-Ankara
Hiç yorum yok...