Marka hastası bir toplum yaratmak, kapitalist sistemin insan üzerindeki etkilerinden sadece birisi.
Ne kadar "markaya düşkün" olursan, o kadar yeni modelleri takip edecek, hiç ihtiyacın yokken, her sene çıkartılan yeni ürünleri tüketeceksin ki, "arkadaşlar" bol para kazansın.
Bunun neticesi büyük olasılıkla, çevresiyle sürekli yarışan, en iyi en güzel benim demek isteyen, dolayısıyla bencillik olacaktır.
Bir toplumun değerlerinin yok olmasında, sevgi, saygının kaybolmasında en büyük etken de budur.
Şimdilerde bu etkiyi artıracak bir adım da öğretim, eğitim alanında atılmıştır.
Önümüzdeki yıldan itibaren kılık kıyafet serbest olacaktır.
Hedef şudur, budur; tartışılır.
Ancak, varacağı yer bellidir.
Bencil, en yüksekte, en iyi, en ayrıcalıklı ben olayım sevdası peşinde manevi değerlerini yitirmiş insanlardan oluşan ve bugünü aratacak bir toplum ufukta görünmüştür.
Çünkü artık, marka düşkünlüğü çocuklara, hatta bebeklere kadar indirilmiş ve de yaygınlaşmıştır.
Bir çocuk giyim firmasının aslında reklam olan anketi bu durumu çok açık ortaya koymaktadır.
"Çocuğunuzun giyim tarzı hangi Hollywood yıldızına benziyor." başlıklı ankete katılıp da soruları yanıtlayanlar arasından bir kişi, “Hollywood yıldızlarına taş çıkartacak tarzı yansıtan” firma ürünlerinden kazanıyor.
Hollywood yıldızına benzemek, önemli bir değer ve hedefmiş gibi sunuluyor.
Ağaç yaşken eğilir denilip, çocuk yaşta ve hatta bebekken kapitalizmin tezgahında şekillendiriliyor insan.
Ve kapitalizm insana da markasını vuruyor.
Nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırında olduğu bir ülke için ne büyük bir tezat!
Okullarda giyim kuşamın serbest bırakılmasının bu şekillendirmeye hız kazandıracağı kuşkusuzdur.
Öyle görünmektedir ki, gelecek günler bu günleri de aratacaktır!
Mustafa T. Turhan
Hiç yorum yok...