Haberler


LAİKLİK GÜNÜ - 10 Nisan 1928 ve Günümüz Türkiyesi
  • Yorumlar: 0
  • 09 Nisan 2008 22:01
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 3064
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

LAİKLİK GÜNÜ - 10 Nisan 1928 ve Günümüz Türkiyesi

0 0

Atatürk devrimlerinin en önemlisi, bilimsel düşüncenin ve çağdaş bir demokrasinin olmazsa olmaz şartı olan Laiklik ilkesinin kabul edilmesidir. Hatta tüm Atatürk devrimlerinin özünde laikliğin varolduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Neden 10 Nisan Laiklik günüdür?

Çünkü, 10 Nisan 1928 tarihinde TBMM'nde kabul edilen anayasa değişikliği kanunu ile Teşkilat-ı Esasiye Kanununun 2, 16, 26 ve 38. maddelerdeki dini terimler çıkarılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin din temeline dayalı bir devlet olmayacağı kararı verilmiştir.

Anayasanın, 'Türkiye Devletinin dîni, Dîn-i İslâm'dır, resmî dili Türkçe'dir, makarrı Ankara şehridir.' şeklindeki 2. maddesinden 'dini, Din-i İslam'dır' ifadesi çıkarılmıştır.

Evvelce "….Cumhûriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma vallahi". şeklinde biten Anayasanın 16. maddesindeki milletvekili yemin metni, "……Cumhûriyet esaslarına sadâkatten ayrılmayacağıma nâmûsum üzerine söz veririm." şeklini almıştır.

38. maddede "vallahi" sözcüğü ile biten Cumhurbaşkanı yemini de aynı şekilde "namusum üzerine söz veririm" olarak değiştirilmiştir.

26. maddede mevcut "ahkâm-ı şeriye'nin (din buyruklarının) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürütüleceğini" belirterek din ve devlet işlerinin birbirine karışmasına neden olan cümle de kaldırılmıştır.

Önceki yıllarda kabul edilen Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve diğer kanunlarla laik devlet ve toplum düzeni ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmıştı. Anayasada yapılan bu değişikliklerle de din ve devlet işleri birbirinden tamamen ayrılarak, kişisel inançlara özgürlük getirilmiş, dinin, politikacıların elinde bir araç olmaktan kurtarılması sağlanmıştır.

Ancak;
Türkiye, Büyük Atatürk'ün önderliğinde ulusal sınırlarını çizip, fetih politikasından "yurtta barış, dünyada barış" ilkesine, şeriat düzeninden çağdaş, laik hukuk sistemine geçip, uygar dünyadaki bağımsız ve onurlu yerini almışken,

Çok partili hayata geçtikten sonra ve özellikle son yıllarda rotasından saptırılmış, her fırsatta Anayasa'nın temel ilkelerinin karşısında yer alan, Cumhuriyet dönemini kaybedilmiş zaman olarak değerlendiren, hatta laik sistemin din devletiyle yer değiştirmesi gerektiğini alenen beyan eden bazı kişiler devletin çok önemli makamlarına gelebilmişlerdir.

Tarikat ve cemaatlerin iktidar ve yerel yönetimlerle iç içe geçmeleri ile, toplumun din duygularının politik çıkarlar için kullanıldığı din eksenli bir politikanın kurumsallaşması sağlanmıştır.

Türban adı verilen ithal bir siyasi simge ile toplum bölünüp birbirine düşürülmüş, imam hatip mezunu ve eşi türbanlı olmak devlet kadrolarına atanabilmenin temel şartı haline gelmiştir.

Bütün bu yapılanların gerekçesinin demokrasi ve kişisel özgürlükler olduğu ileri sürülüp halkın bir kısmının aklının çelinebilmiş olması ise, Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerinin içinin önemli ölçüde boşaltılmış olduğunun göstergesi olarak kabul edilebilir.

Laiklik günümüz kutlu olsun.

ADD Ümitköy-Çayyolu Şubesi
Basın Takip ve Yayın Kurulu

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.