Her yeni gelenin bize ilk sorduğu soru, “bu kadar derneği nasıl bir arada tutabiliyorsunuz?” olur. 

Yanıtımız nettir! Elbette herkesin bir siyasi görüşü vardır, ancak Çayyolu Platformu’nun kapısından giren o kimliği unutur. Dahası, siyasi bir partide aktif görev alanların yapacakları ilk iş Platformun yönetiminden ayrılmak olmalıdır. Geçtiğimiz yıl bunu canlı olarak yaşadık. İki arkadaşımız siyasi partilerden ikisinde görev tercihinde bulundular ve ayrıldılar. Bir arkadaşımız da, siyasi partilerden birinden gelen öneriye karşı, kimseyi kırmadan Platform’u tercih ederek yanıt verdi. 

Çayyolu Platformu her siyasi partiye eşit uzaklıktadır. 

Atatürk ilkelerinden ödün vermez, laikliği savunur; ülkenin bölünmez bütünlüğü kesinlikle vazgeçilmezdir...

Çayyolu’nun sorunları her şeyden önce gelir, sorun çıkacağı hissedildiğinde harekete geçer, ilgili kurumu ya da kurumları da harekete geçirir...

Hafızalarınızı yoklayın, 1,5 yıl içinde bunlar hep yaşanmıştır ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu arada bizi yanlış anlayan yöneticiler nedeniyle de ailelerimizle birlikte sıkıntılar yaşamadık değil, yaşadık. Ama amaç hasıl oldu...

Çayyolu’nda süratle örgütleniyoruz. 2200’in üzerinde e-mail, toplu SMS için 1125 cep telefonu var arşivimizde... Etkinlikleri bu kanalla duyuruyoruz...

Platformda her ayın ilk perşembe günü Danışma Kurulumuz toplanıyor. Danışma Kurulumuz eski bakanlardan ve belediye başkanları ile büyük sitelerin yöneticilerinden oluşuyor. Bu bakanlar arasında değişik partilerde görev yapmış kişiler var. Örneğin Şener Battal, Hikmet Uluğbay, Metin Bostancıoğlu, Cahit Bayar, Haydar Yılmaz, Cahit Karakaş, Lütfi Doğan... Onlara yapacaklarımız konusunda, karşılaştığımız sorunlar konusunda nasıl hareket etmemiz gerektiğini soruyoruz. Ve hep birlikte yürüyoruz...

Bu ay Çayyolu Gençlik Şölenini gerçekleştirdik. Gençlik Şöleninde bölgedeki tüm okullar -58. Bölge Aile Birlikleri de Çayyolu Platformu’nun bünyesindedir- bu çalışmaya katıldılar; dernekler halkla karşı karşıya gelerek çalışmalarını anlatılar... 
Örgütlenmeye devam edeceğiz... Daha çok cep telefonu eklenecek listemize, e-maillerin sayısı artacak... Her şeyden birlikte haberdar olacağız. Tepki koyacaksak birlikte tepki koyacağız ve bu güzide yerleşim yerinin yapısını daha da güçlendireceğiz...

Çayyolu Platformu’nun bünyesinde 22 örgütlü topluluk yer alıyor. Bunlardan dört tanesi Türk sanat müziği derneği, biri de Türk halk müziği... 23 Nisan’da Türk halk müziği konserimiz vardı Galleria’da dinleyenler “kulaklarımızın pası silindi” dediler. Gerçekten de hangi radyoyu açarsanız açın, abuk sabuk müzikleri dinlemek zorunda kalıyorsunuz; oysa bir Türk sanat müziği ya da halk müziği... bambaşka oluyor... Kendi öz değerlerimizi dinledikçe heyecanlanıyor, duygusallaşıyoruz...
Türk halk müziği konserini dinlerken hayallere daldık. Bir Çayyolu Radroyu olsa, diye... Bu müzikleri oradan yayınlasak, orada sorunları tartışsak, orada açık oturumlar düzenlesek, diye düşündük. Sonuçta her şey, her yol paraya bakıyor... Ama bunları düşünmek bile, başlamak bile yolun yarısını gitmek anlamına geliyor...
Tıpkı Çayyolu’na bir kültür merkezi kazandırmak gibi... Ama o kültür merkezi hiç bir şekilde politikadan etkilenmemeli diye düşünüyoruz. Bunun için de önlem almaya çabalıyoruz. Bütün bunları yaparken bize kızanlar, eleştirenler oluyor. Ama dayanıklıyız. İçten olsun, dıştan olsun gelen baskılara karşı kol kolayız, omuz omuzayız, her zorluğun üstesinden gelecek kadar ortak çelik bir iradeye sahip olduğumuz inancını yaşıyoruz...

Bir yıl sonra her şey gerçekten daha da güzel olacak inancını taşıyoruz...