21 Ekim 1999 tarihinde evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın katledilişinin bugün 14. yılı. Kışlalı öldürüldüğünde henüz 29 günlük olan kızı Nilhan Nur Kışlalı, hiç tanıyamadığı babasını ve 14 yıl sonraki duygularını OGÜNhaber’e anlattı.
Babasının acısını hala yüreğinde hissettiğini söyleyen Nilhan Nur Kışlalı; “Onu tanıyamamış, görmemiş olsam da her gün onun acısını yüreğimde hissediyor ve çok üzülüyorum. Ama bir yandan da toplumun bir kesiminin özellikle Gezi Olayları ile başlayan süreçle bazı gerçekleri anlamaya başladığını görerek umutlanıyorum” diye konuştu.
“Bizi evde bırakması büyük şans ama!”
Patlamadan önce babasının kendisi ve annesini üşümemesi için onları evde bırakarak arabayı önceden çalıştırmasının büyük bir şans olduğunu söyleyen Nilhan Nur Kışlalı, “Ben inançlı bir insanım, hayatta her şeyin bir sebebi var. Babam eğer bizi evde bırakmasaydı şu an biz de hayatta olmazdık. Ama keşke bu olay hiç yaşanmasaydı ve babam şu an bizimle birlikte olsaydı” dedi.
“Amaçları Susturmak!”
Bu cinayeti işleyenlerin asıl amacının farklı düşüncede olanları susturmak olduğunu söyleyen Nilhan Nur Kışlalı, “Bu insanların kim olduğunu aslında iyi biliyoruz. Onlar kendisi gibi düşünmeyenleri susturmaya çalışıyorlar, ya öldürüyorlar ya da hapse atıyorlar! Onlar aslında bizim gibi düşünenlerden korkuyorlar” diye konuştu.
“Herkese çok teşekkürler”
Nilhan Nur Kışlalı, ayrıca babasının ölüm yıldönümü için gün boyu kendilerini arayan ve sosyal medya vasıtasıyla anma ve destek mesajları gönderenlere de çok teşekkür ettiklerini sözlerine ekledi.
OGÜNhaber
Hayat arkadaşı Nilüfer Kışlalı’dan mektup
Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, hayat arkadaşına ölümünün 14. yılında bir mektup yazdı.
Okurken gözleriniz dolacak…
Canımmm, tam 14 yıl sensiz geçti…
Sen buradan çok uzaklara gittiğinde 50 cm, 3.5 kilo olan minocuk, 1.65 boyunda 45 kilo. Benim saçımda beyazlar, yüzümde çizgiler çoğaldı. Sensizliği öğrenemedim ama sensiz yaşamayı öğrendim. Hani sırf evin önünde bir ağaç olsun diye diktiğin, arabayı bu yüzden yola park etmek zorunda kaldığın “Katalpa” ağaç o kadar büyüdü ki kaç kere üzülerek budatmak zorunda kaldım.
Hani çok önem verdiğin “Tek Dil” vardı ya artık yok. ATATÜRK’ün AND’ı yasaklandı. TÜRBAN serbest. Anlayacağın canımmm, senin gidişin boşuna, bizlerin çektiği acı boşuna, Nilhan’ın seni tanımadan büyümesi boşuna… Ülkesini seven bütün aydınlar, gazeteciler, paşalar hapiste.. Unutmadan Abdullah Öcalan önümüzdeki günlerde hapisten çıkıp vekil bile olabilir. Yani canımmm sen gittiğinden beri çok sey değişti, değiş-meye de devam ediyor… Değişmeyen şeyler de var. Melih Gökçek hâlâ Belediye Başkanı… Boşuna gittin canım, boşuna…
Nilüfer Kışlalı
Hiç yorum yok...