Genel seçime sayılı günler kala Keçiören’de ev ziyaretleri yapan CHP Ankara 2. Bölge milletvekili adaylarından Gülsün Bilgehan ile Ali Rıza Erbay, ev hanımlarıyla seçim sürecini değerlendirdi. Kadınlar, CHP’li adaylara en fazla aile sigortasıyla ilgili sorular yöneltti.

Keçiören’de bir eve konuk olan CHP’li Bilgehan ve Erbay, ev hanımlarının sorularını yanıtlarken, partilerinin hedeflerini de anlattı. Türkiye’deki en önemli sorunun işsizlik olduğunu belirten Bilgehan, CHP’nin iş alanlarını geliştirip, işsizliği en aza indireceğini kaydederek “İşsizlik sorunu çözülüne kadar her evdeki annenin hesabına 600-1250 TL arasında maaş ödenecek. Bize bu parayı nereden bulacaksınız diyorlar. Biz de ‘Başka yerlere harcanacağına, yoksul ailelere vereceğiz’ yanıtını veriyoruz” diye konuştu.

Harçlar kalkacak

Bilgehan şöyle devam etti:

“Aile sigortasının yanında öğrencilerimizin harç parasını kaldıracağız. Öğrencilerimiz için TOKİ tarafından yurtlar da yaptırılacak. Tabii kadına yönelik şiddetle ilgili yasa da genişletilecek. Aile içindeki şiddet de işsizlik-yoksulluk da şiddette etkili. Devlet kadınların yaşamını bile koruyamıyorken biz söz konusu yasayı geliştireceğiz. Ve elini eşine kaldıran erkek karşısında devleti bulacak. Askerliği de unutmadık. Eşit şartlar askerlik dönemi başlayacak.”

Bilgehan, aynı işi yapan emeklilerin farklı maaş aldığını, bunu da düzelteceklerini söyledi.

‘Pratisyenden aile hekimi’

CHP’nin 2. Bölge adaylarından Erbay ise sağlık alanındaki haksızlık ve doktorların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Hastane ve polikliniklerde yaşanan sorunlara vurgu yapan Erbay, kadın sayısının her alanda azalmaya başladığını söyledi.

Bağkur’dan emekli olanların, primlerini ödeyemedikleri için muayene olamadıklarını vurgulayan Erbay, şunları kaydetti:

“Bu sorunun da ortadan kaldıracağız ve yeşil kartlı yurttaşlar fark ödemesinin önüne geçeceğiz. Yeşil kart veriliş amacının dışına çıktığı gibi verilen katkı payını kaldıracağız. Yaşlılarımız için teşhis ve tedavi merkezleri yapılacak. Doktorlar performans adı altında yarıştırılıyor. Böylece kalite de düşüyor. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde pratisyenler aile hekimi olmaz. Ama Türkiye’de bu böyle. Çok sakıncalı. Pratisyenleri 10 günlük kursla aile hekimi yaptılar.”

Cumhuriyet - ANKARA