Bu başlıkla ikinci kez yazıyorum. Yazımın hayvan severlerle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yalnız bir istisna ile. O da köpek ya da kedisini sokağa çıkarıp, pisliğini toplayanlar.
Bir süre önce; Samsun, Trabzon, Antalya, İsparta istikametlerine karayolu ile seyahat ettim. Yaşadığım yer de Ankara.
Tüm bu bölgelerde hayvan sevgisinin Ankara ve özellikle de Ümitköy, Çayyolu bölgesindeki gibi mi yapıldığına baktım.
Doğrusu utandım.
Ankara’nın kanımca en yaşanacak bölgelerinden en önemlilerinden biri Çayyolu. Çayyolu Muhtarlığı önündeki yürüyüş parkurunda yaklaşık iki yıldır yürüyorum.
Yaklaşık bin metre olan yürüyüş parkurunun her tarafında (güneşin geliş istikametine göre) onlarca köpek yatmakta. Bunların kulaklarındaki işaretlerden veya boğazlarındaki kelepçelerden bir zamanlar sahipli oldukları belli.
Kimseye zararlarını da görmedim. Ancak doğası gereği korkulan hayvan olduklarından bu parkuru hiç kullanmayan ailelerin olduğunu da biliyorum.
Bakımlı çimin bir çok yerine Yenimahalle Belediyesi’nce bu hayvanlar için tabelaları ile belli içme suyu kabı yerleştirdi. Sık aralıklarla bu kapların temizlendiğine de şahit olmaktayım.
Ancak alanda Belediye tarafından başka levhalar da var. Bunlar ise köpek sahiplerinin hayvanlarının pisliğini toplamalarını hatırlatmakta.
Ancak, elinde eldiveni olan bir kişiye rastlamadım. Tabi diğer illerde de.
Çayyolu’ndaki bu yeşil alan (çim) o derece muntazam ki, insanın yatıp yuvarlanası geliyor. Hatta bu alanda Sayın Yenimahalle Belediye Başkanı destekli ço disiplinli ve ciddi konserler de yapılmakta.
Geçen akşamda böyle bir konseri mutlulukla izledik.
Ama çimenlerde ne siz yatıp yuvarlanın ne de çocuk veya torunlarınızı burada gezdirin. Hele elini dahi sürmesin. Bu Samsun sahilinde de, Trabzon sahilinde de, Antalya Laura’sında da.
Çünkü, bu güzel alanlar, köpek sevdiğini sananlar tarafından kirlettiriliyor. Bunun adına da “köpek sevgisi” deniliyor. Sevsinler sizin köpek sevginizi. 04.10.2011. Alaeddin USTA. Ankara. meritokrasi@superposta.com
Hiç yorum yok...