Nerede olursa olsun, bir ilçe belediye başkanının, kendi ilçesinin kongresinde, ilçe başkanı adaylarından birisini desteklediğini söylemesi, hem de bunu şaşalı bir basın toplantısı yaparak ilan etmesi, demokratik teamüllere aykırılığın ötesinde, taraf olup, risk alması demektir.
Çünkü o "benim adayım" diye "eli havaya kaldırılan" aday seçilebileceği gibi, seçimi kaybedebilir de..Ki, kaybetmesi, seçilmesinden daha kuvvetli olasılıktır; Zira, bu tip çıkışlar genelde her seçmen üzerinde olumsuz etki yapmakta ve ters tepmektedir.
Yazılı olmasa da bu kuralı bilmek için, yıllarca siyaset yapmaya veya kahin olmaya gerek yoktur.
Demiştik demeyi hiç sevmem ama, kongreden önceki son yazımızda, "belediye başkanının ilçe kongresinde bir adaya arka çıkması bir skandal tabi ki. Bu aslında o adayı da sıkıntıya sokar ama, görüyorum ki o aday da bundan oldukça mutlu...Ama bunun delegeler nezdinde ters tepeceği ve tepkilerin sandığa yansıyacağı kanısındayım." diye yazdığımı da belirtmeden geçemeyeceğim.
Nitekim aynen böyle olmuş ve bu sonuçla sadece belediye başkanının desteklediği o aday değil, belediye başkanı da kaybetmiştir.
Elli yıldır siyasetin içinde olanların bu “hatayı”” ve “neticesini” iyi okuması gerekir.
Demek ki, demokratik teamülleri hiçe saymakla, ben başarılıyım deyip, bildiğini okumakla başarılı olunmuyor.
Son yapılan ilçe kongresi sonuçları bunu açıkça gösteriyor!
Bu sonuçlara göre, halka, özellikle de oylarıyla destek verip, zirveye taşıyanlara kulak vererek, "Şu işler yanlış, şu işler tepki alıyor" demek suretiyle yapıcı eleştirilerde bulunanları, "aman efendim ne kadar da güzel şeyler yapıyorsunuz, vallahi başka kimse böyle yapamıyor, yaşa, varol” diyerek etrafta çember oluşturanlardan daha çok dinlemek gerektiği ortaya çıkıyor.
Yani başarının yolu, ilk önce “yalan çemberini” kırmaktan geçiyor!..
Mustafa T.
Hiç yorum yok...