Çayyolu’nda ÇABA Derneği’nin salonlarında DKD topluluğunun düzenlediği toplantıya katılmıştım. Katılımcılar program gereği ikişer dakikalık konuşmalar yapacaklardı. Ben de konuk olduğum halde kendi kendime bir hazırlık yaptım. Söz hakkı verilince de konuştum. İki dakika ne kadar uzun bir süre imiş, bu sürenin hakkıyla doldurulması ne kadar zormuş. Bu durumu yaşayanlar bilir. DKD toplantısında yaptığım iki dakikalık konuşmayı sizlere de sunuyorum. Konuşmam bittiğinde sürem de tamamlanmıştı. Süreyi nasıl ayarladığıma şaştım, kaldım.

İYİLİK – GÜZELLİK
Bize sinema sanayi, iyilerin, yakışıklı veya güzel olduğunu peşin yargı haline getirdi. Hep yakışıklı veya güzel olanları başrollere getirip iyilik ve doğruluğu, onlara odaklayarak iyilerin hem doğru hem de güzel olacağını peşin yargı haline getirdi. Notredam’ın Kamburu Quasimado gibi çirkin olduğu halde iyi olabilen film kahramanları da. Ama bunlar istisna olarak kaldı.

Oysa, güzelin biraz kendini beğenmiş,. Bu ölçüde de şımartılmış veya şımarmış kişi olması çok kolay. Kendini beğenme, şımarıklık ise erdem ölçülerine göre kötü özelliklerin başında yer alır. Hele sadece fizik güzelliği esas alınarak kendini beğenme ve bunun sonucunda şımarık davranışlar affedilecek gibi değil.

Oysa dış görünüşü ile, kıyafeti ile horlanıp, dışlanıp, bunun ardından olgunlaşmış bal tatlısı insanlar da az değil.

Bu nedenle güzel olanları iyi ve doğru kabul etmek ne kadar yanlış ise, çirkinleri de kötü saymak o kadar yanlış…

İYİLİK – GÜÇ
Kimi zaman gücü kutsayan bir yaklaşımla onları yüceltip, iyilik timsali haline getiriverir insanlar. Bu düşünce güç etkisini sürdürürken çok kolay gerçekleşiverir.

Bir de güçsüzleri haksızlığa uğrayan mağdurlar gibi gören bir başka büyük yanılgı daha var. Oysa günlük yaşamda güçsüz mağdur olabileceği gibi suçlu da oluverir.

Güç sürekliliğini sağlamayı adil olduğunda başarabilir. Aksi halde bir zalim olarak ortaya çıkar. Güzele zalim niteliği kazandırıldığında ise kendisine doğan tepkiler karşısında balon gibi söner, yok oluverir.

İyinin güçlenmesi ise ne güzel, o güçsüzlerin başarılı olduklarında onlara yükselme yolunda onların önünü açtıkça güzelleşir.