Büyük Anadolu Yürüyüşü, polisin “tuvalet” ve “su” engellemesine karşın Gölbaşı’nda bekleyişini sürdürüyor. Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Doğu Akdeniz Kervan Sorumlusu Pervin Çoban Savran, “En temel ihtiyacımız bile engellenmek isteniyor. İleride herhangi bir sağlık problemiyle karşı karşıya kalırsak, polis bu durumu nasıl telafi edebilir” diye sordu.

Doğaya ve yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla düzenlenen “Büyük Anadolu Yürüyüşü”ne katılan grubun Gölbaşı’nda trafiği tehlikeye düşürecekleri gerekçesiyle hayvanlarıyla birlikte yola çıkmalarına izin verilmemişti. Grup bunun üzerine, Gölbaşı-Konya yolu 23. kilometresinde başlattıkları oturma eylemini bugün de sürdürüyor. Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Doğu Akdeniz Kervan Sorumlusu Pervin Çoban Savran, eylemlerinin Çankaya’ya yürüyüşe izin verilinceye kadar devam edeceğini belirterek, “Büyük Anadolu Yürüyüşü”nün, Anadolu insanının suyunu, doğasını ve köklerini yaşatmak için başlatılan bir hareket olduğunu söyledi. Herkesi bu yürüyüşe katılmaya davet eden Savran, yürüyüşün gönüllü olarak gerçekleştirildiğini bildirdi.

‘Anadolu’nun öz evlatlarıyız’
Yürüyüşlerine yurttaşların destek verdiğini belirten Savran, başkente girişlerine izin verilinceye kadar burada kalacaklarını bu nedenle de bulundukları bölgeye su ve tuvalet istediklerini, bu isteklerine Çankaya Belediyesi’nce yanıt verildiğini ancak polisin belediyenin gönderdiği seyyar tuvaletlerin kurulmasına izin vermediğini aktardı. Savran şöyle konuştu:

“Çankaya Belediyesi’nin gönderdiği seyyar tuvaletlerin araçlardan indirilmesine polis izin vermediği için biz araçların önüne oturup, durumu protesto ettik. Bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü’nden yetkililer bizlere söz verdiler. ‘Sorunu çözeceğiz’ dediler. Biz de araçları gönderdik. Ancak yetkililer bize verilen sözü yerine getirmedi. En önemli ihtiyacımız engelleniyor. Bunun yanı sıra bizlerin ateş yakabilmesi için duyarlı yurttaşlar tarafından odun, çalı da gönderilmişti. Polis, bunların bize ulaşmasına da engel oldu. Araçların plakaları alındı. Sanki mühimmat doluymuş gibi... Ben, biz Anadolu’nun öz evlatlarıyız. Bugüne dek ne bayrağımıza, ne toprağımıza en ufak bir saygısızlığımız olmamıştır. Biz, nükleere, düzensiz baraj inşaatlarına, HES’lere ‘hayır’ diyoruz. Anadolu, Anadolu olarak kalsın diyoruz. İnançlarıyla, renkleriyle, kültürleriyle, tarihiyle... Ancak bugün polis bize engel olmaya çalışıyor. İki tane devem var. Onlarla birlikte bu yürüyüşe katıldık. Onlara da engel olmaya çalışıyorlar. Hayvanların iki metre düzlüğe girmesine bile izin vermediler. İleride herhangi bir sağlık problemiyle karşı karşıya kalırsak, polis bu durumu nasıl telafi edebilir?”

‘Hukuk dışı’
Eyleme katılan Artvinliler Derneği Yönetim Kurul Üyesi Tekin Üstündağ da söz konusu durumun “hukuk dışı” olduğunu belirterek, “Bizler, Çankaya’ya yürüyüşümüze izin verilinceye dek burada oturarak eylemimizi sürdüreceğiz. Ancak her nedense polisin engeli ile karşı karşıyayız. Polisler etrafımızı sardılar, bekliyoruz. Her an müdahaleye hazır şekildeler. En temel ihtiçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik” dedi.

Selda Güneysu
Cumhuriyet