Ankara’da doğacak vahameti ilk Çayyolu farketmişti ve gereken çalışmaları yapmış, uyarıları da gerçekleştirmişti.
“Gece saat 3.00 dolaylarında Çayyolu’ndaki kuyulardan birinden su çekildiğini görünce ister istemez ürperdim” diyor bir sakinimiz. Bu işin sonu nereye varacak? Giderek endişelerimiz artıyor. Çayyolu Platformu olarak yazdığımız yazılara, sorduğumuz sorulara yanıt vermekte bazı kurumlar zorlanıyor. Bu bekleyişse bizim endişelerimizi daha da artırıyor...
4 Eylül’de Kanal B’den aradılar. Bizim endişelerimizi öğrenmişler... Geldiler ve kuyuların başında bir açıklama yaptık.
Orada tankercilerden birinden öğrendiğimiz bilgi bizleri dehşete düşürdü. Gençlik Parkı içinde açılan kuyulardan birinden çekilen aşırı su nedeniyle çökme olayı gerçekleşmiş ve bu kuyudan su çekimi durdurulmuş...
Tabii işi gücü bırakıp doğruca Gençlik Parkı’na gittik. Orada ortalıkta ilk bakışta herhangi bir çökme olayı görmedik. Ancak sıkı bir araştırmadan sonra acı gerçekle karşılaştık. Gençlik Parkı içindeki Kültür Merkezi binası etkilenmişti göçükten. Mimarlar gelmiş, ve kuyudan su çekimini durdurulmuşlar, içeride çalışan memur ve görevlilere de “Kolonlarda şöyle şöyle bir hareketlenme görürseniz binayı derhal terk edin” deyip gitmişlerdi.
Çalışanların gözleri tavanda, kolon başlarındaydı, endişeleri had safhadaydı...
Yer altından aşırı su çekmenin yaratacağı sorunun canlı tanığı olmuştuk. Endişelerimiz yerindeydi, Ankara’da doğacak vahameti ilk Çayyolu farketmişti ve gereken çalışmaları yapmış, uyarıları da gerçekleştirmişti.
Dikkat edilirse tankerlerin çoğu, Urfa Şırnak plakalı. Bu tankerler daha önce petrol nakliyesinde kullanılmış. Şimdi petrol yerine Çayyolu’nun altını boşaltmayı sürdürüyorlar...
Bu arada ortaya çıkan bir görüş ise enteresandı. Eğer çimler bugüne kadar değişik bir sistem kurulup da onunla sulanmış olsaydı, Ankara’nın daha kullanılacak çok suyu olacaktı. Yıllar boyu Ankara parkları şebeke suyu ile sulanmıştı...
Hiç yorum yok...