İktidar hırsı öyle kabarık bir iştah ki, önünde dağlar taşlar dayanmaz. Mussolini’yi düşünün. %60 civarında oy aldı. Hitler’i düşünün %45 civarında oy aldı.
Bu oyu alabilmek için halkına neler vaat ettiler? Halklarını nasıl ikna ettiler?
Rusya’da halen S.S.C.B.’nin uzantıları yok mu?
Türkiye’de önce hırs, sonra ihtiras Başbakan’ı ipe götürmedi mi?
Daha sonraki başbakanlar (Demirel, Özal, Ecevit, Yılmaz, sonra da Erdoğan) “Biz buraya gelirken kefenimizi yanımıza almıştık” mealinde sözleri sık sık tekrarlamadılar mı?
Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand ve o ölünce de eşi Türkiye’ye gelince övgüler düzüp, memleketine gidince “ağzıyla tuvalete çıkmadı mı?”
Şimdi de bu Fransa kalkmış “seçimleri kazanabilmek için” yıllarca oluşturduğu beyin yıkama operasyonu ile yakında yapılacak seçimleri kazanabilmek için “Ermeni soykırımı yoktur” diyenleri cezalandırma niyetinde. Hem de meclislerinden yasa çıkararak.
Gerekçe ??????
İşte o yok.
Ama Türkiye’de kalkmış son günlerde, Fransa’yı karalama kampanyasına.
Efendim bu kampanyaya geç kalmadık mı?
Daha dün Sarkozy Türkiye’ye dalga geçmek için gelmedi mi?
Türkiye’yi temsilen Fransa’ya giden devlet adamlarımızın yanında ve bizzat yüzlerine karşı ağzında sakızla şakrabanlık yapmadı mı?
Arkasından Sarkozy’nin Türkiye’ye gelişi sırasında; Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı karşılama ve uğurlama sırasında misafirlerine yaptığını yapmadı mı?
Şimdi de kalkmış “yumurta ….. dayanınca” karşı propagandaya başladık. İlk aklımıza gelen de Cezayir.
Yahu Fransa’nın suçunu niye başka yerde arıyoruz?
İşte size kanıt:
Antep nasıl oldu da Gaziantep oldu?
Maraş nasıl oldu da Kahramanmaraş oldu?
Urfa nasıl oldu da Şanlıurfa oldu?
Dünya’ya sadece bunları anlatmamız yeterli olacaktır. Hep Cezayir üzerinde durursak birisi de kalkar ve Cezayir’de oynayan futbolcuların sayısını önümüze koyarsa mahcup oluruz
Hiç yorum yok...