Dün SÖZCÜ'nün Tokmağı, Günümüzde gözde gazeteci nasıl olunur? Manşetini atmış ve şöyle yazmış:
"Bugün gözde gazeteci olmanın yolu Başbakan'ı şakşaklamaktan geçiyor.
Tayyip bey'i yağlayıp balladınız mı, başköşede yeriniz var.
Devir böyle bir devir işte.
Bu inceliği(!) kavrayan gazeteci tayfası köşeyi dönüyor!
Devletin her kesiminde, televizyonlarda, gezilerde, özel gezi uçaklarında, her yerde baş tacı ediliyorlar.
Ancak...Tek şart, Başbakan'ı alkışlamak!
Başbakan doğru yapmış, yanlış yapmış, hataya düşmüş, boş konuşmuş, onlar için önemi yok.
Türkiye'deki gazetecilik ne yazık ki bu hale geldi.
Başbakan'ın başarılarını yazsın diye geziye götürülen gazeteci ve televizyoncu Mehmet Ali Birand bile, bir yurt dışı gezisinden sonra Başbakan'ın özel jet uçağını Tayyip Bey'e az bulmuş ve 'Başbakanlığa artık, daha yeni, daha büyük, daha konforlu bir uçak gerek' diye yazmıştı!
Oysa Tayyip Bey'e az bulunan uçak, süper motorlu, dünyanın en gelişmiş jet uçaklarından biri..
Böyle bir uçak, ekonomisi Türkiye'den kat kat iyi olan İngiltere'nin Başbakan'ında ve İngiltere Kraliçesi'nde bile yok.
Günümüzde gözde gazeteci olmanın yolu bu işte."
***
Tokmak, bir örnek verse de aslında "genel basının" tavrının ne olduğunu ortaya koyuyor.
Doğru söze ne denir? Eyvallah!
Genel basının hali bu da, "yerel basın" bundan farklı mı?
Bakın Yenimahalle’ye, bizde de kimileri Belediye Başkanı Fethi Yaşar’a aynı şakşakçılığı yaparak, "gözde" olmuyor mu?
Fethi Bey’ için, daha büyük uçağı olmalı diyemeseler de, daha yüksekte olmalı deyip, Büyükşehir Belediye başkanlığına aday göstermiyorlar mı?
Yapsınlar!
Zaman her şeyin ilacıdır.
"Gözdeler" mi, yoksa "sözdeler" mi pek yakında görülür ?
Zaten bilenler biliyor!
Çayyolu Tokmağı
Hiç yorum yok...