Telefondaki ses titrek, tedirgin ve korkmuş. Yeliz Ateş, önceki gün haberini yaptığım, Mamak Cengiz Topel Mahallesi’ndeki heyelandan zarar gören Ateş ailesinin annesi. Bana heyecanla “Belediyeden aradılar, ‘Nevin ve Melih Gökçek adına arıyorum’ dediler. ‘Cumhuriyet’e ne biçim konuşmuşsunuz? Kendiniz mi gittiniz onlar mı sizi buldu?’ diye sordular” diyor.
“‘Biz haber verdik’ deyince ‘Niye böyle bir şey yaptınız, size ev eşya vermediler mi? Kiranızı ödemediler mi? Nevin Hanım ve Melih Gökçek bize yardım etti. Onlara minnettarız’ diyeceksiniz” talimatı vermişler. Bunu yapamayacağını söylediği için de “Haa, bak bak” deyip telefonu suratına kapatmışlar. Belli ki korkmuş. “Ya evden atarlarsa” diye soruyor bana.
Haberin yayımlandığı gün (dün) Anakent Belediyesi’nden arandıklarını söyleyen Yeliz Ateş, bir araya gelip tekrar sorduğumda, bana telefon konuşmasını ayrıntılarıyla şöyle anlattı:
“Arayan kişi hangi sözlerin tutulmadığını sordu. Hastaneye kolay ulaşım sağlayamadığımı, eşim astım krizine girdiğinde doktora götüremediğimi, faturaları ödememin imkansız olduğunu, çocuğumun okula gidemediğini bir bir anlattım. Bunların sözünün verildiğini ancak tutulmadığını söyledim.”
Yeliz Ateş, telefonda “Belediye başkanlığından Nevin ve Melih Gökçek adına arıyorum” diyen sesin kendisine, “Nevin Hanım size eşya temin etmedi mi, 1 yıllık kiranız ödenmedi mi?” diye sorduğunu aktardı. Bu soruya “Ben bilemem. Eve eşya gelirken görmedim, bütün komşularımız eşyaları Deniz Feneri’nin yolladığını söylüyorlar” şeklinde yanıt verince de karşısındakinin “Evi bulduk, eşya verdik. Dışarda değilsiniz. Sokakta olsanız ne yapacaktınız? Nasıl bir iş yapıyorsunuz, nasıl konuşuyorsunuz? Yalan yanlış haber. ‘Nevin Hanım ve Melih Bey’e minnettarız, bize yardım ettiler’ deyin” şeklinde talimat verdiğini söyledi. Yeliz Ateş kendisinin “Ben yalan konuşmadım. Bunu yapamam” dedikten sonra telefonun suratına kapandığını belirtti.
İKLİM ÖNGEL
Cumhuriyet
Hiç yorum yok...