Çayyolu Köy Konağı’nın önünden geçen ve Çayyolu’nu köye bağlayan bir stabilize yol var. Bu yolun eğimi çukurda kalan 449. Sokağa doğru ve her yağmur yağdığında, buraya eski Çayyolu Köyü’nden akan yağmur suları toprak, çakıl, kum önüne ne katarsa getirip yığıyor. 449. Sokak dediğiniz cadde kadar büyük. Çayyolu’nda işyeri olanlar 449. Sokağa “Çile Caddesi” adını takmışlar. Köy içinde olmadık yerleri, kimilerinin kapısının önüne kadar asfaltlayan belediye, her nedense burasını asfaltlamaktan kaçınıyor. Oysa köy konağı ile 449. Sokağın arasını ölçseniz 10 metre ya gelir, ya gelmez...
Sözü edilen yol o kadar kötü durumda ki, asfalta saçılan çakıl, köy girişini süratli kullanan araçların tekerleklerinden fırlayan taşlar nedeniyle yayalara güç anlar yaşatıyor. Çoğu kez, süratli otomobillerin tekerleklerinden fırlayan bu taşlar, arkadan gelen otomobilin camının kırılmasına yol açıyor. Sonuçta milli servet, Çayyolu köyüne gelip gidenler yağmurlu havaların ardından bu sıkıntıları yaşıyorlar. Oysa yapılan yol ve kaldırımlar, yaya ve araç güvenliği, çağdaş altyapı gereği için değil mi?
Hiç yorum yok...